Yılların tavernacısı Ümit Besen Rockçı oldu
Ümit Besen’den “Başka” bir albüm
Ünlü şarkıcı, bu kez sevenlerinin karşısına pop rock türündeki yeni ve belki de en farklı albümüyle çıktı. Peki iyi mi yaptı? Bence evet!
Sanırım son bir haftamı Ümit Besen dinleyerek geçirdim. YouTube’daki kayıtlar bir yana, özellikle plaktan dinlemek ayrı bir keyif. “Bayramın Olsun” albümü, bana göre Besen’in en iyi albümlerinden. Zira “Nikah Masası” ve “Yakında Geleceğim” gibi klasikleri bünyesinde barındırıyor. Hoş, bu albümde boş şarkı da yok, bir bütün olarak tekrar tekrar başa sarıp dinleyebiliyorsunuz. Hem de farkına varmadan, o nostaljik moda girerek. Omuzunuzda ceketiniz, arkanıza bir bakış atıp size değer vermeyen kadına son bir kez bakmayı hayal ederek. Evet, Besen’in Banu Alkan ile başrolü paylaştığı, kötü adam rolünde ise Güner Ümit’in performans sergilediği “Nikah Masası” filmi de önemli. Çünkü ne zaman Ümit Besen dinlesem, zihnimde hep o filmden sahneler canlanıyor.
Bu kez “Başka”
Sanatçının “Başka” ismini verdiği yeni albümü aslında birkaç aydır piyasada. Benim bu albümle tanışmam ise, dün itibarıyla gerçekleşti. Böylelikle aynı hafta içinde 1982’deki Ümit Besen’den 2016’daki Ümit Besen’e geçiş yapabildim. Tabii geçen zaman diliminde birçok şey değişmişti, ama birçok şey de hala aynıydı. Besen’in yüreğinde demlenen ve çıkıp gelen duygusal sesi örneğin…
“Seni Unutmaya Ömrüm Yeter mi?” ve “Nikah Masası”
Albümde on iki şarkı yer alıyor. Bunlar arasında Besen klasikleri de var, son yıllarda büyük beğeni toplayan yeni nesil şarkılar da. Diğer Besen albümlerine kıyasla en büyük fark ise, bunun pop rock tarzında hazırlanması. “Ağır toplar” olarak özellikle iki şarkıdan söz edebiliriz. Bunlar da “Seni Unutmaya Ömrüm Yeter mi?” ve “Nikah Masası.”
Besen, “Seni Unutmaya Ömrüm Yeter mi?” şarkısında Pamela Spence ile düet yapıyor. Önce Spence görünüyor sesiyle mikrofonda. Öyle içten söylüyor ki “Sesini ısırırım!” demeden edemiyorum dinlerken. Spance, bu şarkıda yürekteki çığlık, içte kopan bir fırtına misali konuşuyor melodilerle, ama bunu sadece kendisi duyuyor. Besen ise, yürekteki duyguları, tüm yaşanmışlıklarla harmanlayarak öyle bir yorumluyor ki, işte dışa vuran kısım da bu oluyor!
“Nikah Masası”nda ise, Bora Duran ile düet var. Bence ses rengi Ümit Besen ile güzel bir uyum sağlamış. Şarkının dinamik melodi yapısı çok hoş. “Nikah Masası”nın önceki iki versiyonu da çok güzel ve duygusaldı. Bu üçüncü versiyon da gayet güzel ve o duygusallık kaybolmuyor. O hep aklımıza kazınan piyano melodileri şimdilik köşeye çekilmiş ve yerini davullar ile gitar ritmleri almış. Güzel de olmuş. Zaten birçok şarkıda benzer bir altyapı var bu albümde.
Sadece bu iki şarkı bile bu albümün arşive katılması için yeterli bence. Öte yandan, en çok hoşuma giden diğer ikili ise “Islak Mendil” ve “Bir Anda” oldu.
Cem Adrian yarıda kesmeseydi keşke…
Cem Adrian, albümde bir diğer Besen klasiği olan “Islak Mendil”i tek başına okuyor. Şarkının ilk yarısı o kadar doğal, o kadar güzel ki… Saf bir ses tonu ve piyano melodileri… Ama ne oluyorsa ikinci yarıya geçmeden önce başlayan elektronik efektler ve sonrasındaki enstrümantal dokunuşlarla oluyor. Bence şarkının saflığı bozulmamalıydı ve sadece vokal + piyano olarak kalmalıydı.
“Bir Anda” şaşırdım
Bahsetmek istediğim bir diğer şarkı da Pinhani’nin “Bir Anda” isimli şarkısı. Özellikle “Kavak Yelleri” dizisi ile milyonlarla buluşan şarkı, bu yeni düzenlemesiyle beni de kazandı. Daha önce pek dinlememiştim açıkçası. Ümit Besen, bu şarkıda da Pinhani’den Sinan Kaynakçı ile düet yapıyor. Kaynakçının şarkıda kendi bölümüne giriş yapması tam bir “Sürpriz, ben geldim!” niteliğinde olmuş. Bayıldım! Tek hoşuma gitmeyen ise, ana gitar melodisinin tonu biraz daha yankılı olabilirdi. Böyle biraz düz olmuş. Sanki…
Hadi konser olsun!
İşin özü, albümü çok beğendim. Ümit Besen’in bu yeni tarzı ve eski samimi sesini bir arada görmek için sabırsızlanıyorum. Hadi konserler olsun, sabahlar olmasın!
