Asia Minör: ”Türkiye’den Fransa’ya Uzanan Progresif Rock Yolculuğu”

Türkiye’de Rock Müziğin kökleri araştırıldığı zaman bu konuda nasıl bir hazineye sahip olduğumuzu görmek mümkün. Özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda yani Saykodelik zamanlarda bu müziğin büyüsü buram buram yayılmıştır ve dönemin hem romantik hem devrimci hem de  beat kuşağı neslinin sanatsal yapıtları tarihin en özel yanıdır. İşte tam o yıllarda Saint Joseph Lisesi’nde okuyan üç arkadaş Setrak Bakırel, Eril Tekeli ve Can Kozlu bir araya gelip bir grup kurarak dönemin coverlarını yaparlar. Daha sonra çalışmalarını sürdüren grup, dönemin en önemli olaylarından olan Milliyet Gazetesi’nin  düzenlediği yarışmaya katılır ve bu yarışmada birinci olurlar.

Bütün bunların ardından okumak için Fransa’ya gider üç arkadaş, Fransa’da okulun yanında yine müzik yapmaya devam eden Setrak Bakırel, Eril Tekeli ve Can Kozlu üçlüsü bir süre sonra Can Kozlu’nun gruptan ayrılmasıyla yeni bir ekip kurarak yoluna devam eder. Can Kozlu kendi yolunda farklı bir müzik sürecine girdikten sonra, Setrak Bakırel ve Eril Tekeli Robert Kempler (Klavye/Bass) ve Lionel Betrami (Davul)’dan oluşan efsane kadrosunu  oluşturur ve bu ekip Asia Minör ismini alır ve bir süre sonra ilk albümü üzerinde çalışmaya başlar. Besteleri oldukça deneysel ve bir o kadar da Anadolu’nun mistik soundunu da barındırır.

Tarihler 1979’u gösterdiğinde grup ilk albümleri Crossing The Line’i yayımlar. Albümde 9 şarkı yer alır ve bu dokuz şarkıdan ikisi Türkçe sözüdür. Crossing The Line bir progresif rock başyapıtıdır ve bu türün sevenlerinden olumlu notlar almıştır, hatta King Crimson, Yes gibi efsane gruplardan tanıdığımız büyük usta Bill Bruford gruba bir mektup yazar.  Bu albümün çıktığı dönemde rock müziğin değişiminden, bunun etkilerinin progresif rocka yansıttığı olumsuzluktan bahseder usta müzisyen ve gruba övgü dolu sözler söyler. Evet, rock müzik kendi içinde evrimleşmiş, yeraltı punk grupları ve özellikle Heavy Metal ve türevleri o yıllarda ön plana çıkmıştır. Asia Minör daha ilk albümüyle her şeye rağmen birçok farklı ülkede bu başyapıtı ile adından söz ettirmeyi başarmıştır. Preface, Mystic Dance, Landscape, Visions ve Mahzun Gözler bu albümde öne çıkan eserler olmuştur. Grup binbir zorlukla kaydettiği bu albümün sevilmesinden mutludur. Konserlere de başlayan grup bir yandan da üretimlerine devam etmektedir. Her daim içinden gelen eserleri üreten Asia Minör kendisini çok da zorlamaz, albümde onlara göre en iyi eserler olmalıdır ki bunu da zaten bu çalışmaları dinleyince fazlasıyla hissedeceksiniz. 

İşte dünya Progressive Rock Tarihine geçen ikinci albümleri Between Flesh And Divine tam da bu minvalde bir albüm ve çıktığı yıl, 1980’de, ortalığı yakar kavurur. Altı başyapıtın yer aldığı albüm tüm dünyada grubun artık saygı görülen bir topluluk olarak anılmasını sağlar ve grubun albümleri çok daha farklı ülkelerde de  yayımlanır. Between Flesh And Divine albümünün bir diğer özelliği ise Eril Tekeli’nin hayran olduğu Greta Garbo’ya adanmış olmasıdır. 

Müziği kadar albüm kapaklarına da önem veren grup, bu konuda var olduğu sürece her anlamda içinden geleni yapmıştır diyebiliriz ve kapaklarda, dikkatli bakılırsa, önemli detaylar vardır. 

Yeniden albüme dönecek olursak her biri ayrı bir başyapıt olan albümde Night Wind, Northern Lights, Boundless, Dedicace, Lost in a Dream Yell ve Dreadful Memories yer almaktadır. Evet, Asia Minör dünyaca tanınan ve ülkemizde de bilinen ve nesillerden nesillere yayılan bir gruptur. Bu iki başarılı albüm sonrası  grup maalesef ki dağılır. Eril Tekeli memlekete geri döner ve grup özüne o kadar sadıktır ki ekipten biri eksilse onlara göre devam etmesi imkansızdır. Her şeye rağmen grubun kurucuları elbette müzikten kopmaz, Setrak Bakırel o yıllarda çekilen ve dünya sinema tarihi için büyük önem taşıyan Yılmaz Güney’in Duvar Filminin müziklerini yapar, Eril Tekeli ise Paralel isimli bir grup kurar ve bunun yanında Old Friend isimli çalışmasıyla yoluna devam eder.

Yıllar yılları kovalar ve bu değerli müzisyenlerin yolu hiçbir zaman ayrılmaz ve gerek dünyada gerekse memlekette asla unutulmaz ve her daim özlenirler. Grup da bunu hissettiği için ve bir arada çalmayı özlediği için yıllar sonra 2014 yılında yeniden bir araya gelir ve çok önemli konserler verirler. Daha sonra yeni  bir albüm üzerinde çalıştıklarını söylerler ve elbette bu haber benim için çok değerlidir. Grubun büyük fanı olarak duyduğumda havalara uçtum deyim yerindeyse, tabi bu süreç içinde bir ufak değişiklik söz konusu olmuştur. Grubun efsane davulcusu sağlıksal nedenlerden dolayı ekipten ayrılır, fakat yollar asla ayrılmaz, ekibe Evelyne Kandel (Bass Gitar) ve Micha Rousseau (Klavye) ve Julien Tekeyan (Davul) dahil olur. Julien Tekeyan grubun yıllarca görüştüğü ve yakinen tanıdığı bir müzisyendir ve bu noktada gruba adapte olması asla sıkıntılı olmamıştır. Türk ve Fransız ekipten oluşan efsane  grup aradan geçen 41 yıl sonra Points Of Libration isimli albümünü yayımlamıştır. 29 0cak 2021 tarihinde yayımlanan albüm tüm dünyadaki fanları çok sevindirmiş ve ilk günkü aşkla yaptıkları albüm yine aynı bildiğimiz ve yıllarca hasretini çektiğimiz Asia Minör olarak geri dönmüştür. 

8 başyapıttan oluşan Points Of Libration yine Asia Minör’ün dünyada konuşulmasını sağlamış, tüm dünyada çok önemli yorumlar almış ve ülkemizde Rock ve Metalseverler tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştır. Ülkemizde Rainbow 45 Records tarafından sadece plak olarak yayımlanan albüm kısa sürede büyük ilgi görmüştür.

                 Evet, efsane grup nerede bıraktıysa özünü ve ruhunu en iyi şekilde koruyarak 41 Yıl sonra geri döndü. Eğer ki hala Asia Minör dinlemediyseniz o kadar çok şey kaçırıyorsunuz ki benden size söylemesi… Babaları bir kere daha saygıyla selamlıyorum ve tekrardan hoşgeldiniz diyerek kulağımda çalan Without Stir ile yazımı burada noktalıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=ikq9KJGO18g

ASİA MİNÖR

Setrak Bakırel (Vokal/Gitar)

Eril Tekeli ( Gitar/Flüt)

Evelyne Kandel (Bass Gitar)

Micha Rousseau (Klavye)

Julien Tekeyan (Davul)

Ve elbette ,

Lionel Betrami (Davul)

Robert Kempler (Klavye/Bass)

ALBÜMLER

Crossing The Line (1979)

Between Flesh And Divine (1980)

Points Of Libration(2021)

ÖNEMLİ

Asia Minör’ün Between Flesh And Divine (1980) ve Points Of Libration (2021) isimli albümleri Plak Formatında Rainbow 45 Records etiketiyle yayımlanmıştır. İlk albüm Crossing The Line (1979)‘da yakında aynı şekilde yayımlanacaktır.

ASİAMİNÖR Ayrı bir gruptur.

Gitarist, besteci ve müzik eğitmeni Kamil Erdem’in 1990 yılında kurduğu ASİAMİNÖR isimli  etnik, jazz grubu çok ayrı bir oluşum olup sık sık Asia Minör ile karıştırılmaktadır, o grupta harika bir gruptur ama farklı ve ayrı bir gruptur.

Can KOZLU

Asia Minör’in ilk erken döneminde birlikte yola çıktıkları usta müzisyen, rock müzikten daha çok jazz müziği ile tanınan ve bu müziğin önemli ustalarıyla çalışmalar yapan büyük bir ustadır. Aynı zamanda birçok bateriste ilham vermenin yanında  birçok ders de veren usta müzisyen Kerem Görsev ve Aydın Esen gibi simlerin yanı sıra, Mike Zwerin, Barney Kassel, Hal Crook gibi önemli isimler ile de çalışmıştır.

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın