Black Metal’in tavizsiz ateşi: Pagan

Merhaba Dostlar…

Bu yazımda yerli Black Metal’in öncü isimlerinden Pagan’dan bahsedeceğim sizlere, geçtiğimiz aylarda ‘”Laneth Bir Gece III” Etkinliğinde sahne alarak yeni dönem metalcilerinin de gönlünde özel bir yer edinen bu efsane grupla nasıl tanıştığımı ve bugüne dek yaptıkları çalışmaları sizlerle paylaşacağım.

Yıl 1998 ilk kez bir gruba dahil olduğum ve  aynı zamanda Black Metal ile ilk tanıştığım zamanlar, o yıllarda daha çok Pentagram, Metalium, Kronik, Whisky falan dinlerken, bir anda klavyecisi olduğum grup sayesinde tanıştım ilk olarak Pagan ile…  Gruptan bir arkadaşım İstanbul’dan getirmişti kasetini ve bizim kulüp diye tanımladığımız çalışma alanımız vardı, orada ilk kez dinlemiştim.  Burada bahsettiğim  albüm ise grubun efsane demosu “Heathen Upheaval’’ elbette; o ana kadar dinlediğim hiçbir şeye benzemiyordu. Sarsıcı, karanlık ve ruh dolu bir müzik yapıyordu grup.  Hayatım boyunca en çok etkilendiğim albümler arasında yerini alan bu çalışma sonrası, grubun bir demosunun daha olduğunu öğrenmiştim. ‘”Rehearsal Tape” adlı bu demoya zorla da olsa çekme kaset şeklinde ulaşmıştım. Tamamen canlı kayıtlardan oluşan demoda bulunan şarkılar yine çok sarsıcıydı; 1996 yılında yayınlanan bu çalışmada “Elenyr” isimli bugün dahi dinlerken beni benden alan eşsiz bir baş yapıt bulunurdu. Bu demo o yıllarda çok walkman, çok pil eskitti; öyle bir Pagan manyağıydım ki, yatarken bile grubu dinleyerek uyuyordum çoğu kez, kendi grubum da bir black metal grubuydu ve klavye çalıyordum, her provada bir şeyler ortaya koyarken bu eşsiz gruptan ilham alıyordum o zamanlarda…  Evet Pagan ve Witchtrap beni sarsıcı derecede etkileyen iki gruptu ve bu gruplar sayesinde Black Metal benim taptığım tür olup, daha sonra bu müziğin dünyadaki efsaneleri olan Mayhem, Darkthrone, Emperor, Marduk ve elbette Bathory ile tanışmamı sağlamıştı.

Peki beni bu derece etkileyen ve bu toprakların en özgün ve en etkili Black Metal çalışmalarına imza atan grup kimlerden oluşuyordu. Evet; iki iyi arkadaş olan Emre ve Arda’nın grubuydu Pagan…  Bu ikili inandıkları ve hissettikleri müziği yapmak için kurmuşlardı Pagan’ı. Yaptıkları çalışmalar ülkenin metalcilerinde büyük izler bırakırken, dünyada da bilinen ve ilgi gören çalışmalar olmuştu. 90’lı yıllarda yayınladıkları bu eşsiz iki demodan sonra uzunca bir sessizliğe bürünmüşlerdi, fakat biz onları dinlemekten hiç vazgeçmemiştik ve onları çok özlemiştik.

Bir gün bizlere bir sürpriz yaparak 2007 yılında yıllar sonra Hammer Müzik etiketiyle Oz In Transcendence isimli albümlerini yayınladılar. Duyunca resmen çıldırdım, yıllar sonra kahramanlarım bir araya gelmiş ve bir albüm yapmışlardı, yaşadığım şehirde bir metal shop olmadığı için ne yapacağımı bilmiyordum ve ben bir an önce albümü dinlemek istiyordum. İlk olarak internet sayesinde dinledim albümü, Oz In Transcendence’in ilk şarkısı The Wyrmweaver’ı ilk dinlediğim an gözlerimin dolduğunu dün gibi hatırlıyorum.

Pagan geri dönmüştü, yine o karanlık, tavizsiz ve dibine kadar oldschool soundları ve eşsiz karanlığıyla, yedi klas Black Metal baş yapıtı vardı albümde ve her biri yine  beni çok etkilemişti. Kısa bir süre sonra İstanbul’dan edindiğim CD’leri arşivimde olduğu için çok mutluydum. Kök-Tengri veya The Wyrmweaver dinlemeden bir günüm geçmiyordu. Dolu dolu bir albümdü bence ve demolardaki ruh aynen korunuyordu. Bu da Pagan’ın en büyük samimiyetiydi benim için ve birçok seveni için.

Yaşadığım şehirden ötürü onların ne kadar büyük fanları olsam da canlı izleyemedim maalesef, hele ki 90’lı yıllarda özellikle çok isterdim ama olmadı. Oz In Transcendence’in ardından uzunca bir süre karanlığa gömülen grup, Yeniden LANETH BİR GECE III Etkinliğinde sahne aldı ve ben bunu duyunca direkt Çağlan Tekil’e yazdım, “abi PAGAN ile Röportaj Yapmak istiyorum” dedim, o da sağolsun beni kırmadı ve grupla konser öncesi bir röportaj yaptım (NouvArt’ta okuyabilirsiniz). Evet yıllar sonra kahramanlarıma bir şekilde ulaştım ve onlara sorular hazırladım ve bu sefer bu yönümle de gruba desteğimi sürdürdüm.

İkinci hamlem ise elbette, yıllarca hayalini kurduğum ve büyük fanı olduğum Pagan’ı canlı canlı izlemek ve bir rüyamı daha gerçekleştirmekti. (Belki de yüz yüze tanışma fırsatı elde edecektim) Evet bunun için gün saymaya başlamıştım fakat o dönemde çok ciddi bir sağlık sorunum nedeniyle bir kez daha izleyemedim efsanelerimi.

Daha sonra net üzerinden yayınlanan konser videolarını görünce öyle avuttum kendimi. En sevdiğim ve bana en çok ilham veren grupların en başında gelen Pagan’ın bu topraklarda yaptığı her çalışma Black Metal ateşini daima diri tutacaktır ve o ateş her daim dinleyenlerini karanlığa sürüklemeye devam edecektir. The Longing and the Ancient Ones, Shamanic Flames, The Ascending, Marching of the Hordes, Elenyr, Elicon, The Wyrmweaver, Kök Tengri ve diğer tüm baş yapıtlar, bu lanet hayatımızda fon müziği olmaya daima devam edecek.

Kısa bir süre önce yayınladıkları ve tamamen canlı kayıtlardan oluşan Rehearsal Tape ’19 isimli demolarının ise en kısa sürede CD veya kaset formatında çıkmasını temenni ediyorum. Tam da bu sıralar ikinci kez yaptığım röportajlarında yeni çalışmalarının olduğunu söylediler ve açıkçası grubun bu açıklamaları bende şimdiden büyük heyecan yarattı.

Umuyorum ki en kısa zamanda grubu  canlı canlı izler ve her biri birer baş yapıt niteliğinde olan eşsiz  çalışmaları eşliğinde kendimizden geçeriz.  Bu sefer en önlerde olacağımdan emin olabilirsiniz. Şimdilik Kök-Tengri açalım ve karanlığın tavizsiz ateşine buradan bir kez daha selamlarımızı iletelim.

PAGAN Discografi

Rehearsal Tape 96 (1996)

Heathen Upheaval (1998)

Oz In Transcendence (2007)

Rehearsal Tape ’19 (2019)

Fotoğraf için  sevgili Cem Gaygusuz’a sonsuz teşekkürler…

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın