“Rock’n’Roll Tarihi”nde Ters Giden Neydi 2-60’lar, hippiler, barış ve Woodstock
“When the power of love overcomes the love of power the world will know peace.” (Aşkın gücünün, güce taparlığa galebe çaldığı gün barışın manasını idrak edecek insanlık.) –Jimi Hendrix-
ABD’nin SSCB korkusuyla artan kapitalist propaganda, militarizm, baskı ve sansür ortamının yarattığı huzursuzluk 63’te ABD’nin Vietnam’a asker göndermesiyle zirveye çıktı ve kısa sürede ülke geneline yayılan büyük bir isyan hareketi başlattı. Kampüsler, caddeler ve kenar mahalleler protestolarla doluydu. Pete Seeger ‘in izinden giden genç sanatçılar (Joan Baez, Bruce Springsteen, Bob Dylan, MC5) kısa sürede kendilerini bu hareket içinden var ettiler. Özellikle Joan Baez’in ilk eylemlerden beri hareketin sözcülerinden biri olması o dönem için birçok kadına cesaret verecekti. Rock müzik kendini sadece savaş karşıtlığıyla var etmiyor, o dönemin gerici ”örnek kadın“ anlayışını da tam tersine çevirerek erkek egemen sisteme ve cinsiyet eşitsizliğine açıkça savaş açıyordu. Bu sürecin en tepe noktası geçtiğimiz sene 50. yılını kutladığımız Woodstock konserleri oldu.
Ufak bir konser olarak planlanan Woodstock; ABD’nin dört bir yanından gelen, derdi sadece “Barış ve Müzik” sloganını haykırmak olan insanlarla dolup taştı. Woodstock rock müziğin ne kadar büyük bir etkiye sahip olabileceğinin tarihteki ilk büyük örneğiydi. O dönem doğan hippi akımı savaşın durması için devlete büyük baskı yaratsa da, dünyadaki birçok gencin hayatını olumlu yönde değiştirse de felsefesi gereği örgütlenmekten uzak ve pasif bir hareketti. Bu özelliği hareketin -maalesef ki- 68 woodstock’tan sonra yavaşça sönümlenmesine ve bir romantizm olarak kalmasına sebep oldu. Hareketin içinden çıkan sanatçıların birçoğu ölene kadar dünyada yaşanan toplumsal olaylara karşı sorumluluk içinde sanatlarını devam ettirmiş olsa da Bob Dylan gibi hareketin bazı önemli isimleri kısa sürede sermaye tarafından çarkın bir parçası haline getirildi.
“Ne eşte huzur var ne bende hayat
Daim bize midir bu noksan kısmet
Körpeler ağlıyor bir dilim ekmek
Ağlatma al diyorlar alamıyom ki” L.S.D. Orkestrası-Neye Geldim Dünyaya (1967)
Bu dönemin Türkiye’deki yansıması da Anadolu Rock’ın (Erkin Koray, Bunalımlar, L.S.D Orkestra, Moğollar, Silüetler, Fikret Kızılok vs.) oluşmasına vesile olmasıdır fakat bu dönemde Bunalımlar, L.S.D. Orkestrası gibi birkaç grubun albümleri dışındaki eserler akımın politik yönünden çok müzikal kısmını temsil eden eserler oldular.
Bu etkileniş aslında bir sonraki dönem için bir temel oluşmasını da sağlamıştı çünkü daha sonrasında bu grupların içinde bulunan sanatçıların bir kısmı Avrupa’daki 68 Öğrenci Hareketi’nin yarattığı dalga ile Türkiye’de yükselen solla birlikte protest müziğin en önemli isimleri haline geleceklerdi.
Yarın: 70’ler Pasif Direnişten Aktif Direnişe Geçiş