Slayer VS Metallica… Hastası olduğumuz dedelerin büyük kapışması
DEDELERİN THRASH SAVAŞININ GALİBİ KATİL DEDELER!
Big Four’un en büyük ögesi (ben de dahil çoğumuza göre değil! Kaldı ki Testament’in olmadığı bir Thrash bütünleşmesi ne kadar doğrudur tartışılır…) Metallica, 18 Kasım’da çıkması beklenen “Hardwired… to Self-Destruct” isimli albümleri öncesi iki parça yayınladılar. “Hardwired” ve “Moth Into Flame” adlı parçalar bize yeni albümün ne menem bir şeye benzeyeceğini anlatır mahiyette. Efendim bir de tabi Slayer var… Sakallarına ak düşen nurlu dedeler de geçtiğimiz yıl yayınladıkları son albümü “Repentless” için yayınladıkları son iki video da bizleri dumura uğratmayı başardı. “You Against You” ve “Pride in Prejudice” parçalarında hapishaneden kaçan ve sonrasında “Testere” filmine benzer bir ortam ve zorunlulukların içine düşen psikopatlar efendim bıçak, kesme-biçme-doğrama-iç organları çıkarma mahiyetinde bir konsept dizisi hazırladılar. Bizi vahşetin ve Thrash’in doruklarına çıkaran bu babaların yanına bir de nereden bakarsanız bakın “me against the world!” modunda gezen Megadeth’i koymak lazım ancak yazımızda zaman içinde madde-anti madde kadar birbirine tezat hale gelen ve birbiri olmadan dengeleri bozacak örnek olduğu için ‘Tallica ve Slayer’i ele alıyoruz…
‘TALLICA VE “BEN BU ŞARKIYI RÜYAMDA DUYMUŞTUM” DİYEN KAFA
‘Tallica’yi rahatlıkla ele alıyoruz çünkü ele avuca gelen uslu insanlar durumundalar… Saçı sakalı beyazlamış ya da saçı sakalı kalmamış bilge amcalar kendilerini zorlaya zorlaya bize daha önce Death Magnetic’i sunmuştu… Load, ReLoad gibi acayiplikler yoktu ancak “Old school” dönemine yakın bir albüm de artık gelmeyecek gibiydi… Heavy, Thrash ve hızlıydı çok da beğenildi ancak kimsenin ‘Tallica’dan beklentisi artık çok fazla değil. Death Magnetic’in en çok eleştirilen yönü grubun çok bilinen parçalarındaki riffleri ‘ortaya karışık’ olarak bir arada kullanması ve geri kalan sürede de standart post-modern Thrash tınıları serpiştirmesiydi… ‘Tallica’nın yeni parçalarını dinlerken “Aga bunlar herhalde Death Magnetic’in parçalarıydı fazla geldiği için ikinci bir albüm yapmışlar” diyeceksiniz… Tekrar ve tekrar…. Bu arada ‘Moth Into Flame’ parçasını içinizde “lay lay layy lom” diyerek ritimli şekilde dinlerseniz cuk diye oturduğunu göreceksiniz varın gerisini siz düşününün…
SLAYER: “MÜZİĞİMİZLE KLİBİMİZİ AYNI ANDA DİNLEMEYİN!”
Slayer ise daha önce nasıl bir albüm beklediğimiz ilişkin yazımızda vurguladığımız gibi canavar gibi geldi sadece canavar artık tek dişi kalmış durumdaydı. Grubun ruhu, riff’lerinin yaratıcısı bir nevi Slayer Inc.’in Steve Jobs’u, Jeff Hanneman cehenneme gitti. Slayer akıllı davrandı ve artık sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen pure Thrash Metal gitaristlerinden, Exodus’un her şeyi, canı, ciğeri Gary Holt’u kadroya aldı… Bu durumda NBA’deki Golden State Warriors (GSW) kadrosuna benzer takımı korumuş oldular tek farkla bebelerin takımı GSW’in aksine eski topraklar ve yaşı kemale ermiş her Thrash dinleyicisi tarafından çok seviliyorlar ve finallerde gerçek kral tarafından göt edilmiyorlar… (Ne alaka deme be dostum acı ama gerçek J) Bir de klipleri ciddi başlayıp sonunda Quentin Tarantino filmlerinin güldüren vahşet sahnelerine dönüşmese daha iyi olacak…
MTV VS. CEHENNEM
İşin özeti şudur ki ‘Tallica şu yazı yazıldığı an itibariyle MTV klipleri çeken Thrash’in sadece Heavy ögesini ortaya koyabilen kendi parçalarından araklama yapan bir gruba dönüşmüş durumda… Slayer ise Hanneman’in riff yaratıcılığından yoksun ama halen Slayer tek eksiği bu geri kalan ve kendilerinden beklenen tüm ögeler dolu dolu dükkanlarında var dolayısıyla ‘Tallica’dan gerçek bir müzik ziyafeti bekleyenler boşuna beklemesin derim. ‘Tallica’nın bizi heyecanlandıran son dönemdeki tek haberi albümleri değil bu albümde yer alacak ‘Murder One’ adlı parçalarında Heavy Metal’in Godfather’i Lemmy Kilmister’in şarkılarına atıflı sözlerin de yer alacak olması… Bu arada çok nostaljik ve sizi zevkten kafayı duvarlara vurdurtacak bir bilgi verelim efendim… Slayer’in son albümünde çaktırmadan ufak ufak Hanneman’i anmalar var ama en önemlisi ‘Pride In Prejudice’ parçasının sonuna eklenen gitar scream’lerin, ‘Postmortem – Raining Blood’ geçişine atıfta bulunması… Dinleyin, dinletin, kudurun!
EMRE ÖZTÜRK