Arabeskin kralının ardından: Mutlaka terk edip gidecek bir gün
“Gözümde canlanır koskoca mazi. Sevdiğim nerede ben neredeyim” diye başlayan ve Gülden Karaböcek’le özdeşleşen “Dilektaşı”nı bilmeyenimiz yoktur. Bir Bergen klasiği “Benim İçin Üzülme”yi mesela. Ya da onlarca sanatcının yorumladığı “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”yi. Bu şarkılara ve yüzlercesine yazdığı satırlara hayat vermiş, besteleyen ve yorumlayanlar kadar (hatta daha fazla) emeğe sahip bir isim Ali Tekintüre 15 Aralık Cuma günü 67 yaşında hayata gözlerini yumdu. Arabesk aleminin en yetkin bestecilerinden Burhan Bayar’la ortak yaptıkları şarkılarla başta Müslüm Gürses; onlarca sanatçının ufkunu ve önünü açmış bir büyük isimdi.
1953 Adıyaman doğumlu Tekintüre’nin yaşamı genç yaşta geldiği İstanbul’da şekillenmiştir. Askerliği esnasında yazdığı “Tanrım Beni Baştan Yarat” şiiri bestekar Muzaffer Özpınar tarafından bestelenip bir de Emel Sayın tarafından meşhur olunca şiirlerin arkası gelecektir. Özellikle Gülden Karaböcek’in altını çizdiği şarkılar Ali Tekintüre’ye haklı bir şöhreti beraberinde getirir: “Dilek Taşı”, “Sürünüyorum”, “Duyar mısın Feryadımı”, “Kırılsın Ellerim”, “Ağlıyorsam Yaşıyorum” gibi şarkılar Tekintüre’nin piyasadaki bonservisleri olur. Keza İbrahim Tatlıses’in, türkü formundan arabeske geçişinde yine Ali Tekintüre imzasını görürüz:
“Acı Gerçekler”, “Seni Yakacaklar”, “Hepsi Geçer”. Arabesk dünyasının duayen bestecilerinden Burhan Bayar’la olan ortaklık ise Müslüm Gürses’in doğumunu müjdelemektedir: “Güldür Yüzümü”, “Gitme”(ki 1987’nin en iyi şarkı ödülüne sahip), “Unutamazsın”, “Bir Kadın Tanıdım”, “Hangimiz Sevmedik”, “Bir Avuç Gökyüzü” ve “Senden Vazgeçmem” gibi şarkıların altında hep Ali Tekintüre imzası vardır.
Arabeskin en popüler olduğu ve sosyolojik olarak da yoğun yaşandığı 15 yıllık(1975-1990) süreçte Ali Tekintüre’nin ağırlığı elbette yadsınamaz. Yazdığı sözler her ne kadar derin bir keder ve karamsarlık içerse de, zaman içinde popçusu’ndan rockçı’sına her kesimden bu şarkıların sahiplenildiğini görüyoruz. Son yıllarda özellikle de yeni neslin arabeske olan ilgisi, farklı ve özgün projeleri de beraberinde getiriyor. Öyle ki; çizgi üstü gruplardan Fairuz Derin Bulut, bir saygı duruşu niteliğinde, 2008 yılında tamamı Ali Tekintüre güftelerinden oluşan “Ali Tekintüre-Arabesk” isimli bir albüme imza atmıştır. Keza, klasikleşmiş arabesk şarkıları rock alt yapılarıyla harmanlayan ve ülkenin ilk ve tek “arabesk grubu” İstanbul Arabesque Project de ilk dönem albümlerinde ve sahnede Ali Tekintüre şarkılarına yer vermekte beis görmemiştir.
Kısa süre önce yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayan Ali Tekintüre 15 Aralık Cuma günü sabaha karşı vefat etti. Rivayetlere göre son zamanlarında manevi olarak yalnız bırakılmış. Tam bir Türkiye gerçeği! Ardında bıraktığı yüzlerce şarkı, kendi adına doldurduğu 11 şiir albümü ve silinmesi imkansız bir imza tesellimiz. Onun şu sözleriyle bitirelim: “Artık duygu dünyası da değişti. Bazı şeyler çok kolay elde edilir hale geldi. Kolay elde edilen şeylerin kıymeti olmaz. Bundan sonra kolay kolay ne bizim gibi yazanlar gelir ne de öyle okuyanlar”
Sinan DOYAN
(Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazının genişletilmiş versiyonudur.)