Norman Geras’ın Devrim Literatürü’nü Epos Yayınlıyor
Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden bu yana 31 yıl geçti. Kapitalist dünya, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında öyle bir zafer sarhoşluğu yaşadı ki, uzunca bir süre, neredeyse “işçilerin ve ezilenlerin hakları”, “emekçilerin mücadelesi”, “sosyalizm” gibi kavramları ağızlarına alan onurlu yurttaşların bile “geri kafalı”, “eskide kalmış”, “modası geçmiş” gibi tuhaf nitelendirilmelerle yaftalandığı grotesk dönemleri yaşadık. Her ne kadar bu yalanlarla güdülenen büyük kitleler için öyle değilse bile -tüm dünyanın ezilenleri SSCB’nin çözülmesiyle doğal olarak büyük bir hayal kırıklığı yaşadı ve belirli bir süre ve büyük bir yoğunlukla mücadeleden düştü. Evrensel sol ve emekçiler, 1991-2001 arası büyük bir “sözde liberal” dezenformasyon yağmuruyla bilincin dumura uğratılması sendromunu yaşadı ve kapitalist hegemonya büyük ölçüde başarılı oldu- elbette ki küresel kapitalistlerin ideolog ve sözcülerinin bilinçli dezenformasyonları bugüne kadar da devam etti ve ediyor. Ancak görünen köy de pek fazla kılavuza hacet bırakmıyor. Zira günümüzde 90’lı yılların başı ikibinli yılların ortası döneminde en “muteber” liberal görüşler bugün embesil birer karikatüre dönüşmüş durumda. 2021 yılında dünyada artık en itibarlı düşün insanları yine marksistler arasından çıkıyor ve “dünyanın tekerleğinin ileriye doğru dönebilmesinin olasılığı” bu yüce ruhlu düşünürler sayesinde vücut buluyor. İşte onlardan biri, Norman Geras, “modern sosyalizm”in en etkili entelektüellerinden biri olarak önemsenmesi gereken bir marksist olarak öne çıkıyor. 2013 yılında kaybettiğimiz yazarın bir eleştiri ve okuma örneği olan Devrim Literatürü Epos tarafından Türkiye’deki okurlara sunuluyor.
Geras, bu kitapta Marx ve Lenin’in eserlerindeki temel kavramları, teorik ve politik gelenekler oluşturan Lenin’in kendisi başta olmak üzere, Trotskiy ve Rosa Luxemburg’un müdahaleleri aracılığıyla inceliyor.
Marx’ın teorisindeki adalet, eşitlik, etik, fetişizm, uzlaşmazlık kavramlarını incelediği bölümlerde Althusser’in, Marx ve Marksizm yorumlarını; ayrıca ünlü Marx ve Adalet Hakkında Malûm İhtilaf makalesiyle de hem kapitalist hem de sosyalist ve komünist üretim süreçlerinde “adalet ve eşitliğin” toplumsal işleyişini ve niteliğini tartışıyor. Lenin’in politika teorisi ve politikasını ise yine Lenin’le Trotskiy ve R. Luxemburg arasında cereyan etmiş (gelenekler arasında hâlâ devam etmekte) olan politik örgüt/örgütlenme, devrimci eylem/kitle eylemi, öncü parti/çoğulculuk, kendiliğindenlik, kitlesel politik katılım kavramları tartışması aracılığıyla inceliyor.
Norman Geras, Marx’ın teorisi ve Lenin politikası üzerinden yürütülen tartışmaları bu kitapta örneğini verdiği eleştiri silâhı sayesinde bütünlük halinde okura sunuyor.