Orphaned Land lideri Kobi Farhi: “Ne Mutlu Türküm Diyene”
Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların uyum içinde beraberce yaşadığı bir yerde büyüdüm. Çocukluğumdan beri benimle olan bu harmoniyi alıp, grubum Orphaned Land aracılığıyla tüm dünya ve özellikle Ortadoğu’ya taşıdım.
Neden Orphaned Land olarak Türk vatandaşı olmak istiyoruz? Bazen, aslında çok basit şeyler, eğer hakkında hiç bir şey bilmiyorsan, çok karışık görünebilir. Ve hakkında hiçbir şey bilmemen, durumun basit olduğu gerçeğini değiştirmez. İşte “Türk olmak istiyoruz.” diye açıkladığımızda başımıza gelen buydu. Türk vatandaşlığına başvurmamız kimilerince çok kompleks olarak algılandı ve akabinde bir çok teoriyi tetikledi. Bazılarına güldük, bir diğer kısmında ise dehşete düştük. Yine de dediğim gibi açıklaması çok basitti: Türkiye’yi seviyorum ve kendimi bir Türk gibi hissediyorum.
Türkiye’yle olan aşk hikayem bayağı önceye, çocukluğuma dayanıyor aslında. Anneannemin kızlık soyadı Kuyumjinski imiş, Türkçe bir kelimeden alınma: Kuyumcu.
Türkçe kelimeler ve takma adlar da çocukluğumun bir parçasıydı. Anneannemi kızdırdığımda bana “Kütük” ve “Tokmak” diye bağırırdı. Ailem öğle yemeklerinin ardından ellerinde Türk kahveleriyle “muhabbet” etmeye otururlardı.
Tarihte Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilmiş, “Yafa” da doğdum ve büyüdüm. Ve içinde büyüdüğüm Yafa, Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların uyum içinde beraberce yaşadığı bir nüfusa sahipti. Çocukluğumdan beri benimle olan bu harmoniyi alıp, grubum Orphaned Land aracılığıyla tüm dünya ve özellikle Ortadoğu’ya taşıdım.
Türkiye bana her zaman doğduğum şehir Yafa’yı hatırlatıyor. Atatürk, tüm din ve kültürlerin hoşgörüyle karşılandığı modern ve laik bir devlet kurmuş. Ayrıca Türkiye Orphaned Land’i kendi ülkesi İsrail dışında konser vermeye çağıran ilk ülkedir. Bu 11 yıl önce başlayan “ilk görüşte aşk”tı bizim için. Ve tabi ki fanlarımız! Bizi her zaman “Eve hoşgeldiniz kardeşler” diye karşıladılar ve bunun için her zaman müteşekkiriz. 2001’den bu yana sürekli geliyoruz ve şimdiye kadar 20’den fazla konser verdik. (Bir sonraki önümüzdeki Eylül ayında Ankara’da Ankirock Festivali’inde olacak!)
Belki bir çoğunuz bilmez ama Orphaned Land’in ilk davulcusu Sami Türk kökenliydi, ailesi Türkiye’de doğmuş. Ve onunla Yafa’daki evlerinde bir sürü harika Türk müzisyeniyle tanıştım: Barış Manço, Erkin Koray (bizim idolümüz ve birlikte çalıştığımız arkadaşımız!) İbo, Bülent Ersoy ve daha niceleri. Böylece, henüz bir ergenken, Türk müziği ve hatta Türk kültürüne sevgim başlamış oldu.
11 yıl önceki ilk İstanbul konserimizi daha dün gibi hatırlıyorum, ve o günden bu yana sevgimiz giderek artıyor. Türkiye de bize olan sevgisini çeşitli yollarla gösterdi: Orphaned Land 3 ayrı barış ödülü aldı. Ardından biz bir yardım konseri verdik, Van’daki depremzedeler için. Orphaned Land’in facebook sayfasını yüzümde bir gülümsemeyle takip ediyorum; En çok takipçimiz Türkiye’den. Hatta İsrail’den bile fazla!
Bazen birilerinin bizim samimi ve dürüst olduğumuzu sorguladıklarını görüyorum. Onların sorgulamaları aklıma muhteşem ozan Celaleddin Rumi’yi getiriyor hep, der ki: “Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün.” Hiç bir zaman kendimi açıklama ihtiyacı hissetmedim çünkü ben hep böyleydim ve böylesine şüpheci zihinlere de Rumi’nin diğer deyişinden başka söyleyeceğim bir şey de yok:
“Gel, yine gel, her ne olursan ol yine gel
İster kafir, ateşe tapan, putperest ol yine gel
Bizim bu dergahımız ümitsizlik dergahı değildir
Yüz defa tövbeni bozmuş olsun da yine gel.”
Ben politikacı değilim. Tanrı, ışık, müzik, umut, arkadaşlık, kardeşlik ve tabi ki barış haricinde de bir şeyin temsilcisi değilim.
Türkiye ise, en basit tabirle benim çocukluğumdan beri şekillendirdiğim inanç ve hayat görüşümü temsil ediyor. Bu yüzden bana göre Atatürk şu ana kadar tanıdığım en ilham verici lider. Ve tüm bunların ötesinde, Türkiye’deyken içimde oraya ait olduğumu, evimdeymişim gibi hissediyorum.
Türkiye’de ailemden saydığım bir çok arkadaşım var, buradan selam ve sevgilerimi göndereceğim liste bayağı uzun fakat özellikle Derya Engin ve Tarkan Gürol’a, bu yolda bize destek oldukları ve yardımları için çok teşekkür ediyorum.
Türk vatandaşı olmaktan gurur ve onur duyacağım. Bu, ben ve grup arkadaşlarım için şu ana kadar sahip olduğumuz en büyük onur olacak. Umarım bu gerçek olur ve biz de hakkımızla ve gururla tüm dünyaya haykırırız: “Ne mutlu Türk’üm diyene!”
Sonsuz sevgilerimle,
Kobi Farhi
Orphaned Land
*****
Why do I want me and my band members of Orphaned Land to become Turkish citizens?
Sometimes the very simple things seem so complicated, if you don’t know anything about it. Yet it doesn’t change the fact that is still so simple because you don’t know it. This is what happened to us on this case and me and my band mates’ decision to be Turkish citizens seemed complicated by some people and it triggered many theories. We laughed some of them and we startled when we heard some others. Yet the explanation was so easy as I said: I simply love Turkey and feel like a Turk.
My love story with Turkey begins long ago, since my childhood, My Grandmother’s maid name before she got married was Kuyumjinski, and that is taken from the Turkish word and profession: Kuyumcu.
Turkish words and nick names were a part of my childhood, too – My grandmother always used to call me “Kütük” & “Tokmak” when I used to drive them crazy. My family was always sitting for “Muhabbet” after launch time, with Turkish coffee of course.
I was born & raised in Jaffa which was ruled in history by the Ottoman Empire, the city is also full of Turkish buildings. In “the Jaffa” that I grew on there was and still is a mixed population of Jews, Muslims & Christians who are living together in harmony. I take this harmony with me since childhood and trying to endow it to the world and the Middle East with my band – Orphaned Land.
Turkey always reminded me my home city, Jaffa. Ataturk (RIP) established an amazing modern secular country, where all religions and cultures are welcome. Turkey was the first country that invited Orphaned Land to play outside of Israel. It was an immediate love story, and it was already 11 years ago. And our fans! They always greet us when we come to Turkey – “Welcome home, brothers” and we are so grateful for this. Since 2001 we keep on coming Turkey again and again, so far we played in Turkey more than 20 times.
Maybe most of you don’t know about it but the first Orphaned Land drummer had Jewish Turkish roots, his parents were born in Turkey and in his home in Jaffa, I was exposed to great Turkish Musicians such as: Baris Manco, Erkin Koray (who is our Idol and friend, and worked together with us) İbo, Bulent Ersoy and many more so my love to Turkish music and even to Turkish culture started long ago, when I was a teenager.
I remember our the very first gig in Istanbul so vividly 11 years ago, since then our love story with Turkey got even bigger. Turkey seems to love us back in many ways; Orphaned Land already received 3 peace awards, we gave a charity concert for the VAN victims just recently and I watch Orphaned Land’s facebook page with a smile on my face- the highest amount of “Likes” we have is from Turkey! Even more than Israel!
Sometimes I see people ask if we are sincere and honest. When they question us, I always remember the great poet Celalleddin Rumi, says “Appear as you are, be as you appear.” I have never needed to express myself because this is who I am and I don’t have anything to tell to septic minds except another saying from Rumi:
“Come, come, whoever you are.
Wanderer, idolator, worshipper of fire, it doesn’t matter
Ours is not a caravan of despair.
Come even though you have broken your vows a thousand times,
Come, and come yet again. “
I am not a politician, I don’t represent anyone except God, light, music, hope, friendship, brotherhood and of course – Peace.
Turkey simply represents my belief & points of view that I shaped since I was a child, Atatürk is one of the most inspiring leaders I have ever known, and above all that it’s just a feeling that I have in my heart, when I am in Turkey, I know that I feel like home, I know that this is my home.
I have many friends in Turkey who are like family to me, the list is really long but I would like to send from here my big love to all of them and especially to Derya Engin and Tarkan Gürol who are helping us on this case so much!
I will be proud and honored to be an official citizen of Turkey, this will be the greatest honor for me and my band mates. Please give us the right and honor to declare loud & clear to the whole world: “Ne mutlu Türk’üm diyene!”
With my endless love,
Kobi farhi,
Orphaned Land
(Bu yazı ilk olarak DeliKasap Dergi’nin Temmuz 2012 dijital edisyonunda yayımlanmıştır)
DELİKASAP DERGİ 666+2. SAYISI ÖN SİPARİŞTE, EDİNMEK İÇİN TIKLAYINIZ...