Yanarlı dönerli Ankara Metali; Ankara’nın Thrash Cengaverleri: Thrashfire
Merhaba öncelikle yeni EP’niz için tebrik ederiz. Bize Thrashfire’ın serüvenini kısaca anlatır mısınız?
Merhaba, teşekkür ederiz! Thrashfire 2006’da Onurcan Soncul ve Erkan Pınarbaşı tarafından Ankara’da kuruldu. Grubun ismi Solitude’un ‘’Thrash Fire’’ şarkısından gelmekte. İlk kadro ile 2007’de ilk demomuzu, bir sonraki kadro ile 2010’da bir promo, 2011’de ilk albümümüz olan ‘’Thrash Burned The Hell’’i ise Meksikalı EBM Records’tan yayınladık.
Grubumuz uzun bir sessizliğin ardından şu anki kadrosuyla (gitar/vokalde Burak Tavus, bass gitar/geri vokalde Okan Özden ve davulda Oktay Fıstık) 2015’te bir mini albüm yaptık ve bunu Avulsed’dan tanıdığımız Dave Rotten’ın “Xtreem Music” adlı firmasıyla anlaşarak 22 Aralık’ta yayınladık. Bugüne kadar Artillery, Destruction gibi büyük thrash gruplarının yanı sıra Ankara, Istanbul, Eskişehir ve İzmir gibi şehirlerde çeşitli lokal konserlerde sahne aldık.
Bize biraz kayıt sürecinden bahseder misiniz? EP’de 2007’de kaydettiğiniz demodan da iki parça bulunuyor. 2007’deki Thrashfire ile şu anki Thrashfire arasında sizce nasıl bir fark var?
Davulcumuz Oktay Fıstık’ın askerlik görevinin Ankara’da olması, bizi biraz olsun rahatlattı ancak Burak’ın 2015 Şubat’ında askere gitmesi kayıtların yarıda kalmasına sebebiyet verdi. Burak döner dönmez kayıtlara giriştik ve tamamladık. Akabinde Dave Rotten’la iletişime geçtik. Avulsed 2012’de Ankara’ya çalmaya geldiği zaman Burak o zaman başka bir grupta bass çalıyordu. Konser esnasında tanışma fırsatımız oldu. Kendisine CD hediye ettik. Çok beğenmişti ve bize anlaşma teklif etmişti, biz de onu 3 senecik bekletmek zorunda kaldık ama 2015’in son diliminde 2 full album ve bir EP için anlaşma yaptık.. Dave inanılmaz bir adam, onca işe nasıl koşturup aynı anda gruplarla ilgileniyor hayret ediyorum. Underground piyasada tanımayan yoktur, işini düzgün yapar ve dürüst bir adamdır. Artık bizim için kendisi kesinlikle iyi bir dost!
Grubun yıllar içinde değişen bakış açısını Delikasap.org okuyucularına aktarabilir misiniz? Thrashfire’ın vizyonu nedir?
Thrashfire’da değişen çok fazla şey yok ama değiştiği çok fazla belli olan şeyler var elbette. Hem yaptığımız iş konusunda hem de dünyaya bakış açımız keskinleşti diyebiliriz. Thrashfire nato kafo nato mermer bir grup aslında, o davullar ‘’tıkatıka’’ olacak hahahahaha! Şaka bir yana biz artık bir trio olduk. Zaten; Anvil, Tank, SDI, Toxic Holocaust, Motörhead, Sodom, Sadus, Destruction, Venom dinleyen ve çok seven adamlarız. Öte yandan beraber beste yaptığımız için anlaşmak, karar vermek daha kolay oluyor. Beste, kayıt ve sahne konusunda artık ciddi bir deneyime sahibiz diyebiliriz.
Thrashfire şarkı sözlerini yazarken nelerden etkilenir, şarkılarında genel olarak nelerden bahseder?
Başlıca konularımız; alkol, dinler, toplumlar ve yaşadığımız toplum, Türkiye ve dünya sahnesindeki poserlar.
Çalmaktan en çok keyif aldığınız konseriniz hangisiydi? Destruction, Artillery ile aynı sahneyi paylaştınız. Beraber çalmayı hayal Healthy Man Viagra – Real Help to Prevent ED Proble… ettiğiniz başka gruplar var mı?
Destruction innnnnnanılmazdı! Artillery elemanları da çok sıcak kanlı ve kafa dengi adamlardı. Zaten iki grubun da deli gibi hayranıyız, heyecanlandık diyebiliriz. Macaristan’dan Human Error ve Türkiye’den Ehrimen, Suicide, Sakatat ile çaldığımız konserler harikaydı.
Slayer, Diamond Head, Morbid Angel, Sabbat (hem İngiliz hem Japon) Dark Angel, Sodom ve Venom (Venom Inc. /Venom ikisi de olur) gibi gruplarla aynı sahneyi paylaşmak isterdik… Yeni nesilden ise Deathhammer, Toxic Holocaust ve Midnight’a varım. Mareşal göçüp gitmeden Motörhead’in olduğu bir festival bile benim için yeterli (idi). Kreator, Bywar, Sacred Reich ve Judas Priest’i de ekleyelim!
Türkiye’de ve dünyada thrash metal 80’lerden bugüne nasıl bir değişim yaşadı, bu konuyla ilgili bize neler anlatabilirsiniz?
Şunu artık hepimiz biliyoruz, 2004 ve sonrası retro thrash akımı bir şeyleri tekrar canlandırdı ama o kadar birbirinin taklidi grup çıktı ki, iyi gruplar da kötü grupların arasına karıştı. 1000$’a Ed Repka’ya kapak çizdiren onlarca Amerikalı, Brezilyalı grupların kaç tanesini hatırlayabiliriz? Bizim aklımıza gelen retro thrash grupları; Violator, Municipal Waste, Bonded By Blood, Fueled By Fire, Suicidal Angels, Strike Master vs. O kadar hepsinin etkisi aynı ve az ki; artık grupları dinlerken cidden sıkılabiliyorsunuz. Türkiye’de ise iki elin parmaklarını geçecek kadar iyi gruplar hiçbir zaman olmadı, eğri oturup doğru konuşalım. Kronik, Ex-Pentagram, Hazy Hill, Sceptic Age, Metalium, Cultus, Darkphase gibi grupların yaptığı işler vardı ama sizce 90’ların sonu ve 2000’lerde Blaster, Solitude, Dementia harici başka grup sayabilir miyiz? Bence sayamayız. Bu durum yasaklansın. Yani gerçekten ‘’çocuğu koymuş’’ grup çok az ya. Bayağı az.
Türkiye ve dünyanın şu anki durumuna baktığınızda neler görüyorsunuz, fikirlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Kocaman bir bok çukuru!
İlerleyen günlerde konser, albüm tanıtım vs. planınız var mı? Thrashfire bundan sonra neler yapmayı düşünüyor?
İlkbaharda Ankara başta olmak üzere birçok yerde konser vermeyi düşünüyoruz. Amerika’dan tutun da (yakın tarihte aldığımız bayağı iyi gruplar ile Kaliforniya turu gibi ciddi bir teklifi değerlendirme sürecindeyiz) Brezilya’ya kadar konser teklifi alıyoruz ama Thrashfire fanları bir anlığına Türkiye’de yaşadığımızı unutuyor (gülüşmeler). Ayrıca sıradaki albümümüz için 7 şarkıyı tam olarak besteledik, ne zaman kayda gireriz ne zaman çıkar bilemiyoruz. 10. Yıl T-shirtleri için albüm kapaklarımızı çizen Mert Aydın efsane bir çalışmaya başladı. Patchli yelek sahipleri için (ve tabii kendimiz için) Thrashfire patchleri yaptırdık. EP’nin kaset versiyonu ise iki ayrı firmadan baharda geliyor. İlk albümümüzün ikinci baskısı (sold out için teşekkürler) ve plağı için çalışıyoruz. Onları da yaz sonu ve kış olarak planladıkJ
Dinleyicileriniz demo, albüm, EP’lerinize nerelerden ulaşabilir?
Öncelikle online olarak internetten dinlemelerini tavsiye ediyoruz! İlk albümümüz CD olarak şu an için tükenmiş durumda ama EP albümün Fiziksel CD’si için Istanbul’da Kadıköy Hammer Müzik, Ankara’da ise şu an için sadece Toxin Music’te bulabilirler. Bizden almak isteyenler için ise www.facebook.com/thrashbeerandviolence adresinden mesaj atmaları yeterli. Yurtdışından almak isteyenler www.xtreemmusic.com/shop/english.item.index.php?special=xtreemmusic&id=17057 adresine tıklayarak direkt sipariş verebilirler (Albüme sahip fanlarımız ve dostlarımız isterlerse albümle çekilmiş fotoğraflarını hazırlayacağımız kolaj için bize gönderebilirler).
Röportaj için çok teşekkür ediyoruz. Son olarak bize ve dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?
HELL!