Frantic Amber: Heavy Metal’de “erkek egemenliği” zayıflıyor mu?

Yetmişlerin sonunda heavy metal akımı, Black Sabbath ile başladığı maço-maskülen serüveninde Judas Priest ile “yumuşak”, Glam Rock ile “kırıtık” bir yola girdiyse de “tavizsiz thrash metalciler” ile “ultra-heteroseksist”, gamlı black metalistler ile “radikal racist”, nazlı hardrockerlar ile “poli-gamik” hayat tarzları ile “genellikle” heavy metalde erkek egemen bir hükümranlığın sefasını sürmüştür.

Ancak günümüze gelindiğinde heavy metalin popülerlik ibresi “kadın kısmısı” tarafına ağır basmaktadır.

İşte Frantic Amber; müziğiyle melodik death metal ile thrash metali kombine ederken üstüne black, progressive, klasik heavy metal temaları artı baharat olarak da symphonic rock elementleri ile “türdeşi erkek gruplarının” hayal bile edemeyeceği türden bir popülariteye erişti bile.

İkilem de işte burada ortaya çıkıyor.

Ya “Heavy Metal’de ‘erkek egemenliği’ zayıflıyor, artık kadın egemen bir metal yükselişe geçecek” diyen Frantic Amber vokalisti Elizabeth Andrews haklı çıkacak…

Ya da “Heavy Metal aleminde de kadın bir meta olarak görülmeye başlandı, kadın gruplarının başarısı seksapeliteleri ile alakalı” diyen muhafazakâr anlayış baskın çıkacak…

Hangi anlayış kazanır o şimdilik muamma ama gerçek olan tek bir şey var.

Heavy Metal’e kadın eli değdiğinde, bu müzik daha fazla kitleyle buluşuyor.

 

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın