Mana grubu, depresyon illetini müzikal forma dönüştürdü

Bir albüm ve üç klip yayımlayan ve 2005 yılında müzik dünyasına merhaba diyen melankolik rockerlar “Mana”, yerli rock dünyasında sesini daha fazla duyurmak isteyen, İzmitli bir grup.

Grubun besteci ve gitaristi Erkan Yeşilbaş, Delikasap.org’a yaptığı açıklamada “Elli şarkı bestelediklerini ve hayallerinin Şebnem Ferah ile sahne almak olduğunu” dile getirdi.

Mana, Damla Kayıhan, Seçil Zeybekoğlu, Berna Biber ve Umut Özgüler gibi müzisyenlerin katkıda bulunduğu süreç içerisinde, 2017 yılı sonu itibariyle Ali Monte (bas gitar), Kaan Bahadır (davul) ve Gülşah Tülek (vokal) ile 4 kişiden oluşan ideal kadrosuna ulaştı. Erkan Yeşilbaş, Mana için “doğunun mistik ve otantik havasıyla kuzeyin karanlık yönünü rock potasında eritmeyi deniyoruz” diyor. 

Sitare adlı şarkılarında depresyon denilen illeti nasıl da post rock formunda bir şarkıya dönüştürdüklerini gözlemlemek mümkün…

Yine sözü Erkan’a bırakıyoruz:

“Mana’nın yaratmak istediği dünya, ruhun çılgın yüzü ile sakin tarafını temsil etmektedir. Mana, gerçeklikle hayaller arasına sıkışmış bir dünyada yaşanan hayatları anlatmaktadır. Yaşadıklarını gerçek dünya ile bağdaştıramamış birinin kuramlar üzerine olan hayatı müzik dilinde kendini bulur. İnsanın kendi içselliğinde var olan çelişkilerini, algısını, çevreye bakışını, tutunma uğruna verdiği savaşları, kazanma uğruna yitirdiği doğruları hazmedemeyen bir yapıdadır Mana… Aslında bilmek istediklerimizi, bildiğimizi zannettiğimiz sırları ve sınırları zorlar. Kollar zamanını, yeri geldiğinde kendinden kaçar, yeri geldiğinde sığamadığı o derin dünyadan. Tipik korkulara bakışı farklı yorumlar. Boğulmak üzereyken yalnız olduğunu anlar ve kendi başının çaresine bakar… Tutunmak isteyip, tutunamayanların hayatlarındadır Mana. Aslında tutunmak zorunda olmadığını anlatmaya çalışır…”