New York’ta rock’n’roll keyfi başkadır; Madison Square Garden’dan Forest Hills’e dev konserler silsilesi
[vc_row][vc_column][vc_column_text]
KANKRİT CANGIL
Sevgili Deli Kasap Okurları,
Resmi olarak sonbahara girişimizin ardından, dünyanın en büyük kültür, sanat ve müzik şehirlerinden biri olan New York’ta bu yaz hangi konserler ve festivallerle mest olduk bir göz atalım isterseniz. Müzik dendiğinde, dünya şehirleri arasında VIP koltuğunda oturan New York, bu yaz da büyük isimlere ve festivallere ev sahipliği yaptı.
New York denince ilk akla gelen ve dünyanın en büyük stadyumlarından biri olan Madison Square Garden, 2019 yazında bakın kimleri ağırladı. Mayıs ayı Madison Square Garden rock konserleri arasında Billy Joel, Pink ve The Who konserleri büyük ilgi topladı. Yıl boyunca dünya çapında isimler ağırlayan stadyumda, önceki aylarda KISS, Muse ve Weezer gibi devler sahne almıştı. Pop müziğin divası Jennifer Lopez de, bu yaz MSG sahnesini şereflendiren isimler arasındaydı. Ağustos ayı Barbra Streisand ile başladı, Queen with Adam Lambert’la devam etti. Bilindiği üzere yetenek yarışması American Idol’da keşfedilen Adam Lambert, 2014 yılında ünlü İngiliz gruba katılarak onlarla turnelere çıkmaya başlamıştı. Canlı izlemeyi çok istediğim Avustralyalı Tame Impala, nam-ı diğer Kevin Parker da bu yaz Madison Square Garden sahnesinde arka arkaya iki gün konser verdi.
Gelelim bir diğer büyük stadyum, NBA takımlarından Brooklyn Nets’in sahası Barclays Center’ın yaz konserlerine. 2012’de açılan stadyum, yaza Cher ile başlattı. Hayatımıza geçtiğimiz senelerde etkili ve keskin bir giriş yapan Amerikalı ikili Twenty One Pilots da bu yaz Barclays’de sahne aldı. Stadyum, Temmuz ayının son günlerinde efsanevi metal grubu Iron Maiden’a ev sahipliği yaparken, New Yorklular, KISS’i bir kez daha Brooklyn’de izleme fırsatı yakaladı. Neslimin en sevilen erkek gruplarından Backstreet Boys da Barclays Center’da sevenleriyle buluşan bir diğer isim oldu.
New York’un beş bölgesinden biri Queens’de bulunan Forest Hills Stadium, bu yaz gitmek isteyip gidemediğim birçok konsere ev sahipliği yaptı. 1997’de Washington’da bir araya gelen ve iyi ki de bir araya gelmiş olan Amerikalı alternatif rock grubu Death Cab for Cutie, yıllara meydan okuyan Londralı Elvis Costello, The Chemical Brothers, Beck, Cage the Elephant ve Spoon gibi birçok isim 2019 yazında Forest Hills Stadyumu’nda sahne aldı.
New York’taysanız bazı günlerde hangi etkinliğe gideceğinizi şaşırırsınız. O günlerden biri, benim için 7 Eylül 2019. Forest Hills’de Morrissey ve Interpol sahne alıyor(!!!), bir yandan Brooklyn’deki canlı performans alanı Kings Theatre’da Jack White’lı The Raconteurs var(!!!), diğer yandan çıplak gözle izlemek istediğim turntable ustaları New York’a gelmişler, çalıyorlar!!! Böyle durumlarda içiniz sıkılır. Hepsine gitmek isteseniz gidemezsiniz, birine gitmek isteseniz diğerleri aklınızda kalır. Ben, çok karışık duygularla techno müzik kararı verdim. Pişman değilim.
Bir diğer önemli canlı performans alanı da Manhattan’da bulunan Beacon Theatre. Alan bu yaz, Amelie filminin müziklerinden hatırlayacağınız Fransız piyanist ve besteci Yann Tiersen’dan İngiliz rock, folk ve folktronica sanatçısı David Gray’e, Alman rock yıldızı Jackson Browne’dan İngiliz rock yıldızı Mark Knopfler’e, İstanbul’da canlı izleme fırsatı bulduğum muhteşem ses Lara Fabian’dan şarkılarıyla büyüdüğüm Gipsy Kings’e kadar birçok ünlü ismi ağırladı.
Hep stadyum ve kapalı alan konserlerinden bahsettim ama New York’un yaz festivalleri ve park konserleri de çok meşhurdur ve hatta bazıları da ücretsizdir. Kalabalık ve hızlı akan bu şehirde yaşayanların nefes almak için kaçtıkları en yakın alanlar parklar. Parklarda da her yaz festivaller ve konserler yapılıyor. Örneğin; her yıl Central Park’a kurulan SummerStage’de bu yıl konserler 1 Haziran’da başladı ve bu hafta sonu bitiyor. Bu etkinliklerin bazıları ücretsiz olup, etkinlikler her tür müzikseveri mutlu edecek geniş bir yelpazeden oluşuyor. Brooklyn’deki Prospect Park da bu yaz birçok konsere ev sahipliği yaptı. Ben aralarından, Iron and Wine’ı seçtim ve yine pişman olmadım.
Electric Zoo, Governors Ball, Panorama Music Festival ve Blue Note Jazz Festival da New York’un geleneksel yaz festivalleri. Üç gün süren Governors Ball’un line upında dikkatimi çeken isimlerden bazıları Florence + The Machine, The Strokes, Lily Allen ve Bob Moses oldu. Bu isimler tabii benim dikkatimi çekti, sizinkini çekmeyebilir. Ama bu festivalde, herkesin seveceği ve dinlemek isteyeceği birileri olduğundan neredeyse eminim.
Yani, yazın New York’taysanız sıkılma şansınız pek yok. Broadway şovlarından, müzik festivallerine ve konserlere kadar bütün yazın dolu dolu geçeceği garantili. Bu şehirde mutlaka her zevke, her insana, her tarza göre bir şeyler oluyor ve bu, yaza özel de değil.
“Concrete jungle where dreams are made of”[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]