Oli Herbert’tan “Geriye Kalan Her Şey” ve AntiFragile

Belki en iyi dönemleri geride kaldı ama yedi sene sonra geri döndüler. Üstelik metal dünyasını sarsan sır dolu bir ölümün ardından. Bunu bir geri dönüşten çok bir başarı olarak görmek lazım. Yaşama ve metale dört elle sarılma durumu olarak görmek. Ne de olsa hayata tutunabilmek, pes etmeden önceki son çabayla devam edebilmek bazen çok zordur.

Kurt Cobain öldüğünde Nirvana dağılmıştı. Pantera Dimebag Darrell sonrası, Death ise Chuck Schuldiner sonrası bitti. Dead’in ölümü Mayhem efsanesi için erken son oldu. Metal dünyası yakın tarihte bunlar gibi ölüm kalım savaşından çıkabilen veya karanlıkta kaybolan pek çok grup gördü. Avenged Sevenfold’un büyük yeteneği Rev Sullivan, Metallica’da Cliff Burton, RHCP’da Hillel Slovak erkenden gitti ama onlardan sonra grupları daha da büyüdü. Günümüzün en sağlam gruplarından biri olan ve 2000’li yılların metalini icra eden All That Remains için yetenekli gitaristlerinin ölümü sonrası hangi tarafta yer alacakları merak ediliyordu. Bana göre kötü şarkısı olmayan ender gruplardan. “Metalcore”un Massachusettsli devi, 2018 çıkışlı Victim of the New Disease albümünden uzun süre sonra, 31 Ocak 2025’te çıkardığı AntiFragile albümüyle zuhur etmiş durumda. Onuncu albümden dört tekli aylardır dinlediğimiz ve albümün geneli hakkında ipuçları veren şarkılardı. Geride kalan dokuz albümden tek farkı ise efsane gitarist Oli Herbert’in eksikliği.

OLI HERBERT OLAYI: KARISI MI ÖLDÜRDÜ?

All That Remains, Herbert’sız kadrosuyla ilk kez karşımızda. Özel bir yeteneğe sahip gitaristlerden biriydi. This Darkened Heart albümü ABD’de 2000’lerin başında doğmuş pek çok gence metal müziği sevdirmiş bir albüm olarak klasikler arasındaki yerini aldı. Grubun dünya çapında kabul görmesi ve şöhreti yakalamasında Herbert’ın payı büyüktü. Phil Labonte ile birlikte grubun kurucu üyesiydi ama aynı zamanda gruba ruhunu veren elemandı. Tattered On My Sleeve’deki akıl uçuran solosuyla belki de yüzlerce gitariste ilham kaynağı oldu. All That Remains’e karşı her zaman derin sevgi beslenmesini sağladı. 2018’in Ekim ayında, yani Victim of the New Disease çıkmadan kısa bir süre önce Connecticut Stafford Springs’teki evinin arkasındaki gölette boğulmuş halde bulundu. Öldüğünde 44 yaşındaydı ve daha bir hafta önce konser vermişlerdi.

Ölüm nedeni açıklanmadan önce “intihar” söylentisi yayılmıştı. Rock’n Roll tarihinde pek çok yıldız ismin yaşadıkları bunalımdan çıkamamalarını ve dünyadan ayrılmalarını kanıksayan ahali bunun da öyle bir şey olabileceğine çabuk ikna oldu. 16 Ekim 2018 gecesi yaşaşan olayla ilgili herhangi bir şüpheli şahıs veya faaliyet bulunamadı. Herbert’in ölümü hala kaza, intihar veya cinayet olarak raporlanmış değil. Toksikoloji raporunda müzisyenin boğulduğu belirtiliyor. Peki, dünyaca ünlü bir gitarist, bir rock yıldızı, eşiyle birlikte yataktayken dışarı çıkıp suda nasıl boğulabilir? Metal dünyasının en büyük gizemlerinden biri olarak kalacak olayla ilgili pek çok kişi hala eşi Beth’i suçluyor.

Trajik olayın ardından Herbert’ın vasiyetini bir hafta önce noterde tasdik ettirdiği ve her şeyi Beth’e bıraktığı ortaya çıktı. Vasiyetinde ayrıca kız kardeşi Cynthia’nın hiçbir şey almayacağını da belirtmişti. Suçlamalara karşı kendisini savunan Beth, vasiyet zamanlamasının “tesadüf” olduğu konusunda ısrarcı. Grup üyeleri ve gitaristin ailesi buna inanmakta hala zorlanıyor. Kadın, verdiği ilk ve tek röportajda polis tarafından “itirafa zorlandığını” söyledi. “Kocamı kesinlikle öldürmedim” diye de ekledi.

Lise yıllarında okulun bando takımında trombon çalan, müziğe ise piyanoyla başlayan Oli Herbert gitarla tanıştıktan sonra kardeşine göre “obsesif” bir şekilde hiç elinden bırakmadı. Grubun ritim gitaristi Mike Martin, 2002 yılında “All That Remains”e katıldı. Gruba katılmadan önce Martin, Herbert’ten gitar dersleri almıştı. Yıllarca hocasıyla aynı sahneyi paylaşma ayrıcalığını hissetti. Bugün ise grubun ikinci adamı konumunda. All That Remians sosyal medyasını takip edenler çoğunlukla onu görecektir. Bir nevi grubun sözcüsü konumunda. Martin’e göre Oli Herbert kesinlikle uyuşturucu kullanmıyordu. Zaten böyle bir şeyi grup arkadaşlarından saklamak istese bile “bunu saklayacak kadar akıllı değildi.” Eşi ise Facebook’tan yaptığı paylaşımda “Oli görünüşe göre manik depresyonu kendi kendine tedavi ediyordu… Vücudunda uyku ilacının yanı sıra antidepresanlar da bulundu” bilgisini vermişti. Ancak Oli’nin ailesi ve arkadaşları, onun intihar edecek bir karakterde olmadığı yönündeki açıklamalarıyla kafa karıştırdı.

Connecticut’lı bir müzik yıldızının gizemini koruyan ölümüne dair pek çok spekülasyon yapıldı. Beth, Herbert’in o akşam kendisini hasta hissettiğini hatırlıyor. Evlerinin bahçesinde biraz zaman geçirdikten sonra içeri geçtiler. Ona yatmak isteyip istemediğini sordu. O da, “Hayır, sadece burada oturup ağaçların arasından esen rüzgarı dinlemek istiyorum. Teşekkür ederim, seni seviyorum” diye cevapladı. Kadın, gecenin ilerleyen saatlerinde alt kattan gelen bir çarpma sesiyle uyandı. Kalktığında gitarist yanında değildi. Polise kaybolduğu bildirildi ve kısa süre içinde suda yüzüstü yüzen cansız bedeni bulundu. Bölgede yaşayan bir kadının Oli’yi gölete ittiği polis raporlarına geçse de hiçbir zaman kanıtlanamadı. O kadının Beth olmadığı düşünülüyor. Olayın bir yasak aşk cinayeti olabileceği de konuşuldu. Beth, kadının ismini açıkladı. Wendy isimli kadın ise ilişki iddialarını reddetti. Beth kocasının nasıl öldüğünü dair kendi fikri sorulduğunda hiçbir fikri olmadığını söylüyor. Grup üyeleri ve Herbert’ın ailesi, ölümünden birilerinin sorumlu tutulması gerektiğini umuyor. Ama Elizabeth tınmıyor. Oli Herbert’in gruptaki öneminin çok iyi farkında ve teliflerin gecikmemesini istiyor! Taraflar hala mahkemelik.

Attila İlhan’ın bir romanında okumuştum; “Boşa çıkmış bir intiharın utanılacak koması” diyordu kahramanımızın yaşadığı hayat için. İntihar gerçekten de büyük bir bencillik. Lisede bizim sınıftaki bir kız kendisini 10. kattan aşağı atmıştı. Babasını bazı akşamlar işten eve dönerken görürdüm. Yaşayan bir ölü gibi adımlardı. Ailesine bunu yaşattığı için ben bile öfkelenirdim. Phil Labonte, yerel bir metalcore grubunu dünya çapında bir All That Remains gerçekliğine birlikte evrilttiği yakın arkadaşı için “Ona hala kızgınım” derken aslında intihar olduğuna içten içe inandığını ele veriyor.

YEDİ YIL ARADAN SONRA ANTIFRAGILE

Albüm “Divine” ile klasik bir ATR girişiyle açılıyor. Divine aynı zamanda Mayıs ayında çıkardıkları ilk tekliydi ve grubun külliyatında klasikler arasına girmeye aday. Phil Labonte’nin “harsh” vokallerini ara ara güzel sesi bölüyor. Ardından metalcore’un tüm kalıplarına uyan “Kerosene” geliyor. Çok gaz, boyun kıran, çığlık çığlığa bir performans ve yeni gitarist Jason Richardson’ın ben buradayım dediği bir soloyu içeriyor. Richardson, Herbert’in ölümünün ardından grupla konserlerde çalmaya başlamış ardından kadroya geçmişti. Onunla çıkan bu ilk albümün üçüncü parçası bir diğer tekli “No Tomorrow”. Bu şarkıda Labonte’yi yarınlar yokmuşçasına dinliyoruz! Grubun “Madness” dönemini anımsatan zayıf bir parça.

The Piper davulların domine ettiği tam bir All That Remians şenliği. Son altı albümde yer alıp geçen yıl gruptan ayrılan Jason Costa’nın yerine gelen 32 yaşındaki davulcu Anthony Barone ardından atlı kovalar gibi çalıp coşkuyu veriyor. Albüme ismini veren “AntiFragile” ise death metal kalıplarını zorlayan girişiyle dikkat çekici ve fazlasıyla grubun ilk dönemlerine aitmiş gibi. Bu anlamıyla All That Remains’i hala köklerine sadık ve dinlenir kılıyor. İlk dinleyişte bayıldım. “Forever Cold” akustik girişin ardından sürpriz şekilde hızlanıyor. Öfkeli bir ayrılık şarkısı. Labonte’nin tüm “yalancı kaltaklara” bir sitemi adeta. “Let You Go”yu dinlerken Five Finger Death Punch coverı sandım. Vokal tarzı bile buram buram Ivan Moody. Ardından gelen “Cut Thier Tongue Out” tam bir canlı performans parçası. Konserlerde çalacaklarına eminim. Albüm “Blood & Stone” ile tavizsiz şekilde kapanıyor ve AntiFragile, All That Remains’in belki de türe damgasını vurduğu The Fall of Ideals dönemine yaklaştıran, kesinlikle sıradan olmayan bir metalcore albümü gibi hissettiriyor. Beni fazlasıyla tatmin ettiği söylenebilir. Önümüzdeki bir hafta boyunca başka bir şey dinlemeyi düşünmüyorum. 9/10

“Gitarda, müzik teorisinde ve müzikte Oli Herbert’ten daha fazla çalışan kimse yoktu.” Phil Labonte

DeliKasap | 666+2 | 20. Yıl Metallica Özel Sayısı

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın