“SUB Dükkan… Uçmak isteyenler için değil, çoktan uçmuş olanlar için!”

Türkiye’de ve dünyada yeraltı kültürü, “başka türlü” bir edebiyat, punk akımı ve “başıbozukluk ideolojisi” nesiller boyunca, çözülen reel sosyalizm, çürüyen kapitalizm gölgesinde varlığını korudu. Yaşadığımız coğrafyada da bunun entelektüel ve “anti-entelektüel” bayraktarlığını yapan kalender şahsiyetlere rastlamak mümkün. Bunlardan biri de, SUB Press “mücahidiŞenol Erdoğan

Onu ve “cephaneliğini” tanımlamak için, tek cümle yeterli; kendilerini nasıl tanımladıklarına bir göz atalım:

 

“SUB Press… Uçmak isteyenler için değil, çoktan uçmuş olanlar için!”

 
 
Ve sonra da Şenol Erdoğan’ı “Çocukluk arkadaşlarımdan, Taksim yoldaşlarımdan” diye tarif eden, Delikasap yönetmeni Atlantisten Gelen Adam’a uzatalım mikrofonu:
 
murat-arda-kubi

"Her iki fraksiyona da geçmiş olsun."

 
 

-Türkiye’de bir “Karşı Kültür” geleneği vardır.   Bu geleneğin geçmişte bir parçası olanların önemli bir kısmı, süreç içinde “karşı oldukları” sisteme hizmet ettiler ve son kertede iki yola başvurmak durumunda kaldılar. Ya utanmazca geçmişlerini tamamen yok sayarak kimliksizleştiler ya da daha kötüsü: Son kurşunları “nostalji”nin ekmeğine sığınıp geçmişi yeniden yaşama illüzyonuna kapıldılar. Her iki fraksiyona da geçmiş olsun.

Lâkin, fanzinlerinde küfür ettikleri dergilerde, bankalarda ya da “kurumsallıklarda” beyhude züppelikler yaşamaya çalışan bu güruhtan çok ayrı “bağzıları” vardır ki…

Onlar, “Organik Karşı Kültürcü”lerdir.
Onlar, “Hakiki maceracı”lardır.
Onlar, “Harbi insanlar”dır.

İşte, Şenol Erdoğan, böyle bir insandır. 7’sinde öyleydi. 77’sinde de böyle olacaktır!

SUB DÜKKAN, Moda’da açılıyor.
Kahvesini içmek sünnet,
Şarabını yudumlamak farz,
Kitabını okumak helaldir.

Ne diyelim? Dükkan açılsa da kahve içsek, kitap edinsek!
 

NOT: 19 Ekim Cuma itibariyle işbu dükkan, İstanbul, Moda mıntıkasında açılacaktır.

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın