Türkiye, Dersim halkından özür dilemelidir

Geçtim Tunceli mi olsun Dersim mi olsun tartışmasını;

Türkiye, Dersim halkından özür dilemelidir.

Neden? Yazalım…

Dersim, Türkiye’nin en aydınlık bölgelerinden biri.

Ne geçmişten bu yana süregelen devletin şiddet sarmalına;

Ne PKK’nın bölgeyi domine etme çabalarına;

 

 

 

Ne de çeşitli iktidarların halk dalkavukluklarına prim verdiler: Dersimliler, her zaman her yerde kafalarına göre takıldılar, bağımsız, onurlu ve de güler yüzlü olmayı hiç ihmal etmediler.

Çevrenizdeki her hangi bir Dersimli’ye bakın, ne dediğimi anlarsınız. Dersim demek hayat demek, umut demek, demokrasi demek. Dersim demek sosyalizm demek, yeşil demek, başka türlü bir yaşam mümkün demek…

1938 yılında “Keşke şöyle olsaydı, keşke böyle olsaydı” kolaycılığına girmeyeceğim; tabii ki hiç bir devlet masum değildir, ama bu makalenin konusu tarihsel bir vakayı irdelemek ya da birilerini suçlamak değil. Zira o döneme dair yazılmış sayısız bilimsel, tarihsel, istatistiksel kitap var; açar okursunuz, hem “devlet yanlısı” hem “halk yanlısı” hem de “tarafsız” yapıtlara çapraz okumalar yapıp doğruyu eğriyi idrak edebilirsiniz.

Ama beyler ve bayanlar;

Tüm yoksun ve yoksul bırakılmışlıklarına rağmen,

Geçmişten bu yana bilge duruşlarını koruyan…

Her daim ülkenin umudu olmayı başaran Dersim halkına, ülke olarak, millet olarak, en azından bir özür borçlu olduğumuzu düşünmüyor musunuz?

Neden mi?

En azından, Dersim’e dair bir meselede “söz, yetki ve karar sadece ve sadece Dersim halkına ait” iken, hariçten gazel okunduğu için, bu kadim halka “ayıp edildiği için” Dersim halkından özür dilenmesi gerekmez mi?

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın