Yıldızsız geceler……………………….. John Wetton
Ve rock müziğin bol kayıplı 2016 yılının ardından 2017 de ciğerlerimizi dağlamaya devam ediyor. Gelmiş geçmiş en iyi albümler listesinde her zaman ilk ona girebilecek King Crimson’un Red albümünde bas gitar çalıp vokalleri üstlenen John Wetton da sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. Progresif rock’ın duayen isimlerinden sayılan Wetton’un elbette tek durağı King Crimson değildi. O gezgin bir müzisyendi. Ama ne gezgin. Sadece çaldığı birkaç gruba şöyle bir göz atmak bile onun ne büyük bir isim olduğunu bize gösteriyor.
Selefi ve birkaç ay önce aramızdan ayrılan Greg Lake’den King Crimson’un vokallerini ve bas gitarını devraldıktan sonra iki albümde dönemin müthiş grubu Uriah Heep ile çalıştı.
Brian Fery’nin Roxy Music’inde yer aldı. Jethro Tull’un bir albümü için onlarla stüdyoya girdi. 80’lerin başında çift gitar kullanımında çığır açmış öncü bir grup Wishbone Ash’ın kadrosunda yer aldı. Daha sayalım mı? Sonradan Brian Eno, Bill Bruford, Phil Manzanera ve Rick Wakeman’la yaptığı işbirliğinden de söz etmiyorum. 80 ve 90’ların AOR denilince ilk akla gelen topluluğu Asia’da yer aldı Wetton abimiz. Bugün AOR denince akla ilk Asia geliyorsa sebebi odur. Sonradan Emerson, Lake and Palmer’ın davulcusu Carl Palmer’la bir ara yeni bir grup kurdu. Ve çok ilginçtir, benzersiz kariyerine başlarken King Crimson’un vokal ve bas gitarını Greg Lake’den devralmıştı, sonraki yıllarda da Asia’da kendi yerine Greg Lake gelmişti. Büyük isimlerle yer aldığı jam sessionları hiç saymıyorum bile. İşte böyle değerli bir abimizdi. Şimdi gelin 1974’e dönelim ve John Wetton’un unutulmaz bas yürüyüşlerine sahip gelmiş geçmiş en narkotik şarkı olan Starless’i dinleyelim. Nasıl ki Epitaph’a ruh veren Greg Lake ise Starless da John Wetton’sız olmaz.
Dinlediniz mi, bitti mi? Güzel. Şimdi bakışlarımızı gökyüzüne çevirelim. Evet, bildiniz. Yıldızsız bir gece!