“AC/DC, Türkiye’ye gelir mi?”

Brian Johnson Türkiye’ye gelse mesela… Voice of AC/DC Night!

“AC/DC, Türkiye’ye gelir mi?”

Bu soru, yıllardır birçok müzik sever tarafından soruluyor ve henüz olumlu anlamda bir cevapla karşılaşamadık.

1973 yılında kurulan grup, genellikle büyük ölçekli ve rock n’ roll dozu yüksek konserleriyle tanınıyor. Hazırlanan organizasyonların hemen her noktasında söz sahibi olan grup, ülkemizde de ciddi bir dinleyici kitlesine sahip, lakin…

İşin içine “bizim ekonomimize kıyasla” yüksek bilet fiyatları girince seyirciyi konserlere çekebilmek zor olabiliyor.

Biraz geriye gittiğimizde, Expo 2016 Antalya kapsamında Elton John’dan Sting’e, Ricky Martin’e kadar birçok yabancı isim sahne almıştı. Eğer anlaşma sağlanabilseydi, Expo 2016 Antalya kapsamında ülkemizde ilk kez AC/DC’yi de izleyecektik! Maalesef ki anlaşma sağlanamadı ve sonraki yıllarda da AC/DC için işler pek iyi gitmedi.

Hız tutkusuyla da bilinen Brian Johnson, yaşadığı ciddi işitme sorunları sebebiyle 2016 yılında gruptan ayrılmak zorunda kaldı. Yerine Axl Rose geldi.

Bass gitarist Cliff Williams, son dünya turnesinin ardından emeklilik istediğini belirtti.

Demans hastalığı sebebiyle 2014 yılında yerini Stevie Young’a bırakan efsane gitarist Malcolm Young’ı 2017 yılında kaybettik.

Günümüze gelecek olur isek…

AC/DC’nin en önemli ismi Angus Young’ın şu sıralar yeni bir AC/DC albümü için şarkı yazım sürecinde olduğu biliniyor. Gruba yakın isimler de Angus’un bu yeni albümde Axl Rose ile çalışmak istediğini belirtiyor. Eğer böyle olursa -ki öyle görünüyor- en farklı AC/DC albümlerinden bir tanesine merhaba diyebiliriz. Sonrasında yine bir dünya turnesi yapılacaktır, ama ülkemiz mevcut durumunu göz önüne alırsak AC/DC’nin gelmesi yine pek olası görünmüyor. Yine de kısmet diyelim ve bu kez solo isim olarak Brian Johnson’a yönelelim.

Brian Johnson Türkiye’ye gelsin! Voice of AC/DC Night!

AC/DC’nin Türkiye’ye gelme ihtimali zor görünse de Brian Johnson gibi bir efsanenin davet edilmemesi için hiçbir sebep yok bence. Son dönemde birçok konserde konuk sanatçı olarak dinlediğimiz Johnson’ı neden misal Zorlu PSM’de de izleyemeyelim?

Aklımdakileri kısaca özetlemem gerekirse, Brian Johnson, arkasında Alpay Şalt, Çağatay Ateş ve Gür Akad gibi önemli isimlerle birlikte özel ve an itibarıyla “BENZERSİZ” bir konsere imza atabilir. Alpay Şalt, Çağatay Ateş ve Gür Akad gibi isimlerin karnelerine bakmaya gerek dahi yok zaten. Daha evvel de birçok yerli ve yabancı isimle sahne alıp başarılı işlere imza atmışlardı. Şimdi de Brian Johnson ile neden olmasın?

Hem çalıp söyleyelim hem de adama unutamayacağı bir turistik deneyim yaşatalım. İstediği ve başka yerde bulamayacağı birçok şey İstanbul’da var! Böylelikle bu davetteki öncelik “para” değil, “yalnızca İstanbul’da yaşayabileceği özel deneyimler” olmalı.

Çok değil, 10 şarkıdan oluşan özel bir setlist ile ortaya neler çıkar neler. İstanbul’u çığlık attırır, çılgın attırır bu adamlar be!

İşin kilit noktası ise, Johnson’a teklif götürülürken (Keşke götürülse!) bunun para kazanılacak bir müzik etkinliğinden çok, “Daha önce yaşamadığı ve İstanbul’a gelmeden de yaşamasının mümkün olmayacağı bir kültürel deneyim gibi” yansıtılması.

Şehrin tarihi yapısından denizin nimetlerine, gezilip görülebilecek noktalara kadar Johnson’ın ilgisini çekebilecek birçok unsura sahibiz. Koç Müzesi’ndeki klasik arabalar mesela. Hatta ve hatta İstanbul Park! Bir hız tutkunu için çok cazip değil mi?

Hayal kurarak bir fikrin ortaya atması benden, bu fikri ete kemiğe büründürerek binlerce rock severe unutulmaz bir gece yaşatmak organizatörlerden. “Olmaz” demeden önce bir deneyin be, ne kaybedersiniz!

Bu fikirden ilk kez bahsettiğimde en çok heyecan duyan ve bir şeyler yapılması gerektiğini söyleyen isim, sevgili Alpay Şalt oldu.

Son olarak, yazıyı şu şarkıyla bitiriyorum: “Olmaz olmaz deme hiç!”

https://www.youtube.com/watch?v=JTBjMjvXAc4

Paylaş

Similar Posts

Bir yanıt yazın