Müzik İnsanları Slayer’ı Anlatıyor: “SLAYER’IN FARKI NEYDİ?“

Slayer’ın müziğe vedası sonrası Slayer anmalarımızı sürdürüyoruz. Slayer’a dair bu dosya çalışmamızda Doğu Yücel, Burak İzmirlioğlu ve Emre Doğulu “Slayer’ın farkını” anlattılar… Metal dünyamızdaki diğer azılı Slayer hayranlarının da yazılarını içeren çalışmanın tamamını ise basılı olarak sizlere sunacağımız DeliKasap 19. Yıl Sayısı’nda okuyabilirsiniz…

Neden bazı Slayer’ın çağdaşı gruplar, örneğin Testament, Over Kill gibi gruplar onlar kadar “başarılı” olmadı… Slayer’ın bu gruplardan farkı ne idi? Neden Slayer üst seviyede ticari başarı yakalayabilmişken ötekiler yakalayamadı?

Doğu Yücel: Müzikte, edebiyatta, sinemada, aslında tüm sanat türlerinde bir eserin iyiliğini belirleyen çok fazla sayıda parametre var. Ve o sanat neyse, o sanatın dışında da faktörler var. Müzikte de böyle, sadece sesten, notalardan, akorlardan ibaret değil müzik. Sahneye çıkan 4-5 adam var, bunların sahnedeki duruşu, giydikleri kıyafetler, aksesuarlar da neredeyse müziğin kendisi kadar önemli. Heavy metal özelinde konuşursak albüm kapaklarının önemsiz olduğunu kim iddia edebilir? Iron Maiden, Eddie olmadan şu anki büyüklüğüne ulaşabilir miydi mesela. Aynı şekilde Slayer da Reign in Blood’ın kapağını politik resimleriyle tanınan Larry Carroll’a yaptırmasa belki şu anki konumlarında olmayacaklardı.

Bu argümandan elbette ki Slayer, müzik dışı faktörlerle büyük başarıya ulaştı çıkarımı yapılmamalı. Tam tersine, tüm bu parametreler zaten birbiriyle bağlantılı. Kerry King o satanik sözleri yazmasa, Tom Araya o dehşetengiz vokali yapmasa zaten o kapak da çıkmaz. Aradaki vizyon farkı o kadar açık ki. Over Kill, hala 80’lerdeki gibi artık zamanımızın ruhuna hiç uymayan, son derece homofobik “don’t be a pussy” anonsunu yaparken Slayer veda turnesinde Tom Araya hiç konuşmadan seyirciye bakıyor dakikalarca. O yüzden işte Slayer, Slayer, diğerleri de diğerleri olarak kalıyor.

***

Burak İzmirlioğlu: Slayer’ın en büyük ayırt edici özelliklerine bir bakalım… Bana göre, en başta Slayer’ın karanlık ve “şeytani” olması en büyük faktörler. Bununla birlikte, müziğindeki her elementi karakterize edici bir yapı var Slayer’ın çalışmalarında; yani “İşte bu Slayer!” dedirtir, kime dinletirsen dinlet başka bir grup kesinlikle akla gelmez. Ayırt edilebilir bir Slayer tarzı adeta başlı başına bir müzik janrı gibidir, kendine özgüdür ve Slayer’ın karakteristik müzik anlamında “diğerlerine” nazaran öne çıkmasını sağlar. Ürettikleri üslup, böylesine sert olmasına rağmen “karambol” bir müzik değildir Slayer’ın tarzı aslında. Çok serttir ama o denli anlaşılabilir bir müziktir.

Bütün bunların yekününe baktığımda Slayer her manada “sert müzik” içinde farkını yaratıyor diyebilirim… Zira bütün bu aktardığım unsurları topladığın zaman ortaya çıkan materyale baktığımda şunu algılıyorum: Tesadüfi değil bu kadar büyük bir grup olması Slayer’ın. Bununla birlikte “imaj” konusunda da Slayer tüm rakiplerinden birkaç gömlek öne çıkar. Kerry King ve rahmetli Hanneman’ı ele alalım… Duruşlarına bir bakalım; sanki yaptıkları müziğin arkasında sonuna kadar dururcasına cool duruşları, buna karşın Tom Araya’nın o şeytani rifflere eşlik eden o pis pis sırıtışı… İşte tüm bunlar Slayer’ı ayrı bir sınıfa sokuyor bana göre…

***

Emre Doğulu: Slayer adını ilk duyurduğunda ve Satanist ögeleri kullandığı için Amerikalı ailelerce dava edildiğinde ilk reklamını yapmıştı. Bu diğer gruplar için başlangıçta söz konusu bile değil. Jeff Hanneman’in Nazi dönemine, liderlerine, ordularına ve katliamlarına duyduğu ilgi, Nazi eşyaları koleksiyoneri olması da ikinci reklamları oldu. Slayer’ın Avrupa’daki Neo-Nazi gruplar arasında “Satanic Wehrmacht” namıyla kendine has ırkçı gruplar arasında da ünlü olmasını sağladı. Müslüm fanları gibi kollarını grubun logosuyla jiletleyen aklı kaçıkları da hesaba koymak gerek. Diğer yandan Araya’nın dünyaca ünlü seri katiller hakkında parçalar yazdığını ve 1990-91 Körfez Savaşı esnasında Amerikan pilotlarının War Ensemble parçasını dinledikleri gibi gerçek ya da mitleri de bir araya getirdiğinizde ortaya dev bir ün ve marka çıkar.

İki kaotik gitar ustası, öfke nöbetine kapılmış bir tona sahip vokal ve Heavy Metal dünyasının en iyi bateristlerinden birisi… Kendine has müthiş bir müzik ve giderek daha da kararan ün. Slayer diye ortalıkta bağırıp duranlar için temel iki dinamik bunlar. Özetle Slayer’in Heavy Metal dünyasında yaptığı Dante Aligheri’nin İlahi Komedya’da Cehennemi yeniden yaratmasına benzer bir etki bıraktı. Merak edilen ürpertici mevzuları, müziğiyle ne kadar korkunç ve şiddetli olabileceğini gösterdi.

(Dosyanın tamamını yakında yayımlayacağımız DeliKasap basılı versiyondan okuyabilirsiniz)

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın