Rızanın İmalatına Engel Olabilir Miyiz?

Ben hep yenilmeye mahkûm muyum?
Ben hep ezilmeye mecbur muyum?

Müslüm Gürses

Noam Chomsky ve Edward S. Herman’ın Türkçe’de 2012 yılında yayımlanan ‘Rızanın İmalatı’ isimli kitabı toplumsal taleplerin kitle medyası aracılığıyla nasıl yönlendirildiğini çarpıcı ve basit örneklerle anlatıyordu. Bu yönüyle gazetecilik etiği, bağımsız habercilik alanlarında çalışan gazeteciler ve iletişimci akademisyenlerinin son dönemde en çok üzerinde durduğu kitaptır.

Avrupa’nın 90 sonrası akademik dünyasından çıkmış gibi fiyakalı dursa da ‘rızanın imalatı’ ilk kez 1922 yılında Amerikalı gazeteci ve iletişim kuramcısı Walter Lippman tarafından ‘Public Opinion’ adlı kitabında kullanılmıştı. Soyadından da anlaşılacağı gibi bir Alman Yahudisi olan Lippman –kimilerine göre Lippmann–, New York’ta doğup büyümüş bir zengin çocuğuydu. Çok iyi bir eğitim almış, Harvard’da, T. S. Elliot’la sınıf arkadaşıymış ve her entelektüel zengin gibi gençliğinde sosyalist olmuş.

İşte bu Lippman, sosyalist bir genç olarak dünyanın en çalkantılı yıllarında ‘kamuoyu’ denilen kurumun nasıl ortaya çıktığını, ne denli etkili olduğunu gözlemleme fırsatı bulmuştu. Tarih yapılırken, tarihin yapıldığının farkına varan şanslılardan biri olan bu Alman Yahudisi, –Evet, yine bir Alman Yahudisi– rızanın imalatı kavramıyla sadece kapitalist dünyayı açıklamıyordu. Rusya’da ortaya çıkan ‘proletarya devleti’, Leninizm de kapsama alanındaydı.


Lippman’a göre rızanın imalatı sadece bir propaganda değil, çok katmanlı bir propaganda süreci. Bunlar öyle katmanlar ki buradan geçen bilgi bir süre sonra onu üreten için de gerçeklik haline geliyor. Ortaya çıkan gerçeklik hem geçmişi açıklıyor hem de geleceği şekillendiriyor.

Lippman’ın sosyalist olduğu Birinci Dünya Savaşı ve hemen sonrası yıllarda, ABD’nin küresel planı açısından imal edilmesi gereken ‘rıza’ eski Avrupa sömürgelerinin milli heyecanlara kapılması, kendi kaderini tayin etmeye kalkışması ve plebisitti. Birkaç yıl sonra Beyaz Ordu’yu yenecek Bolşevikler içinse Rusya’daki herkesin birer Yoldaş Çapayev’e dönüşmesi, 1920’lerde Amerika’da Rusya’da hükmettikleri topraklarda yaşayan insanların rızasını imal edebilmişti. Uluslar kaderlerini tayin ederek bu iki süper gücün çevresinde kamplaştılar. 

Bizim Lippman da artık sosyalist olmayı bıraktı. Hakkında yazanlar ona ‘liberal’ dese de Lippman feleğin çemberinden geçmiş bir gerçekçiye dönüştü. Bu arada bütün dünyada tutacak kavramlar üretmeyi de bırakmadı. 50’lerden 90’a kadar dünyanın dilinden düşürmediği ‘Soğuk Savaş’ kavramı da ona aittir. (Doğrudan bu yazının konusu olmasa da belirtmekte yarar var; belirli insan davranışları hakkındaki düşüncelerden oluşan ‘stereotip’ kavramını modern sosyal psikoloji içinde ilk kullanan da yine Lippman’dır.)

Lippman soğuk savaşın en sıcak yıllarında Asya ülkelerine ‘tarafsız kalmaları’ çağrısı yapıyordu. Bu yüzden entelektüel dünyada Amerikan propagandasının gizli ya da açık bir unsuru olarak algılandı. Oysa çağrısı basitti; soğuk savaşa taraf olmayın. Elbette Lippman’ı dinleyen olmadı, Asya ülkeleri soğuk savaşta taraf oldu. Kamboçya’da komünist bir facia yaşandı. Afganistan’da, Pakistan’da köktendinciliğin tohumları atıldı. İşgaller, darbeler oldu. Bütün bunların toplumsal dinamiğinde yine rızanın imalatı vardı. Kamuoyu oluşturmak için geliştirilen propaganda süreci…


Lippman 1974’te öldü. Onu artık o tarihte bırakıp devam edelim. Soğuk savaş sona erdi, duvar yıkıldı, heykeller söküldü, demokrasinin zaferi ilan edildi. Artık bugünlerdeyiz. Peki, şimdi rızanın imalatı açısından durum nedir? Kitlelerin talepleri artık nasıl belirleniyor? Lippman’ın gözlemlediği 1900’ler – 1974 arası dünyada kamuoyu denilen şey ortaya çıkmıştı. Kitlesel medya kamuoyunun ne talep etmesi gerektiğini tarif ediyordu. Bu doğrultuda bir hegemonya oluşturularak dünya şekillendiriliyordu. Bu açıdan New York Times ile Pravda arasında herhangi bir fark yoktu. (Pravda’nın rakipsiz, New York Times’ın aynı kulvarda rakipleri olmasında dışında bir fark yoktu.)

Bu iki gazete için de öncelik doğru habere ulaşmak değildi. Doğru haberi kitleleri yönlendirmek için kullanmaktı amaç. İki gazete, iki dünya… Rızanın imalatı için çalışıyorlardı.

Peki, bugün New York Times ve Pravda’nın sosyal medya hesapları ne yapıyor. Bu geleneksel rıza imalatçıları işlerini bugün nasıl devam ettiriyor?

DeliKasap 19. Yıl Koleksiyon Sayısı’nı sipariş vermek için;


Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın