Şeytan’ın Aman Tanımaz Uşakları: Sarcófago

Brezilya denildiği zaman ilk akla gelen grup genellikle Sepultura olmuştur. Fakat Thrash/Death/Black türlerinin atası olarak kabul edilen Sarcófago gelmelidir. 

Brezilya topraklarında büyüyen bu “şeytani” çocuklar, Thrash/Death/Black türleri arasında sentezlenerek Darkthrone ve Satyricon gibi ikinci kuşak Black Metal gruplarına ilham kaynağı olmuştur. Öyle ki bu gruplar, bazı Sarcófago şarkılarına cover yapmışlardır.

Sarcófago, Sepultura’nın ilk üyelerinden olan Wagner Lamounier tarafından 1985 yılında kurulmuştur. Sodom, Slayer, Possessed, Venom, Bathory ve Hellhammer gibi grupları örnek alan Lomounier, genellikle eserlerinde anti-hıristiyan ve şeytani ideoloji, seks, alkol gibi konular üzerinde odaklanmıştır.

Sepultura grubundan ayrılan vokalist ve lead gitarist Wagner Lamounier, Sepultura’dan ayrılma nedenini, müzikal ve ideolojik çizgiden sapmaları olarak belirtmiştir.

Sarcófago’nun ilk albümü INRI, Black Metal türünün büyük bir etkisi olarak görülür. Thrash/Death/Black türlerinin karşımı olan bu albüm, günahkarlığın, kafirliğin ve din karşıtlığının savunucusu olmuştur. Satanizme olan güçlü yaklaşımlarının sonucu olarak şeytani ve karanlık atmosferleriyle, primatif Thrash-Black tarzında ve özellikle Alman Thrash Metali’ne yakın olan müzikleriyle, Black Metal eğilimli vokalleriyle, boğuk ses efektleriyle, çift bas davullarıyla, ham ve kirli yapıdaki Thrash riffleriyle ve aşırı manyakça davul vuruşlarıyla kendilerini kanıtlamışlardır. Corpse paint makyajları, deri ceketleri ve kurşun kemerleri ile Black Metal’in görsel sunumu ve stilinin ilk kesin ifadesi olarak kabul edilir. INRI albümü, Black Metal türünün şekillenmesine yardımcı olan ilk kuşak albümlerden biri olarak kabul edilir. INRI albümünün başarısına rağmen Lamounier, sonuçlardan memnun kalmamış, kayıtların kalitesinden ve grubun iç çekişmelerinden sürekli rahatsız olurdu. INRI albümünü piyasa sürüldükten sonra Sarcófago kısa bir süreliğine dağılmıştır. Bu ayrılığın ardından grubun kariyerinde devrim olarak adlandırılan The Laws of Scourge ile küllerinden doğmuşlardır. Daha iyi bir kombinasyon ve daha sofistike söz yazımı, onları Technical Death Metal ruhuna taşımıştır. Sarcófago’nun bu yönü, yeni üyeler Fábio ve Lúcio Olliver tarafından beğenilmiştir ve Godflesh, Paradise Lost ve Bolt Thrower gibi metal gruplarından esinlenilmiştir. 

İkinci albümleri olan The Laws of Scourge ile piyasaya sürülen ilk Technical Death Metal kayıtlarından biriydi. Bu albüm kaydında yer alan klavyeci ve davul programlayıcı Eugenio ile grup ilk kez müziğinde klavye unsuruna yer vermiştir. Bu albümle ilgili olarak grubun, müziğini biraz daha arıttığı ve daha teknik ve profesyonel bir yapıya soktuğu çalışma olduğunu söylemek mümkündür. Ancak grup hala belirgin özelliği olan agresifliğini ve olabileceği kadar süratli müziğini çalmaya ve nefret dolu çehresini göstermeye devam etmekten geri kalmamıştır.

The Laws of Scourge, Sarcófago’nun en çok satan ve bu tarihe kadar en kapsamlı tura neden olan albümü olmuştur. Venom ve Hellhammer gruplarından ilham alan Sarcófago’nun şarkı sözleri şeytani bir ruh taşımaktadır. Öyle ki grubun Hıristiyanlık konusundaki tutumu, Şeytan’dan daha agnostikti. Şarkılarında çoğunlukla tanrı inancını eleştiren Sarcófago, Brezilya toplumu üzerindeki yabancılaştırıcı etkisi uzun yıllar boyunca eleştirilmiştir. 

Artık dağılmış olan Brezilya’nın şeytani çocukları Sarcofago, kesinlikle Thrash/Death/Black türlerinin üçünde de sayısız gruba ilham kaynağı olmuştur. Tekniği çok fazla ön plana çıkarmadan çaldıkları Old School müzikleriyle, şeytani ruhlarıyla, nefret dolu lirikleriyle, Corpse Paint makyajlarıyla taşları yerinden oynatmışlardır. Sarcofago, Thrash Metal/Black Metal akla getirildiği zaman sadece Güney Amerika kıtasının değil dünya piyasasının saygın grupları arasındadır. Son albüm hariç hiç bir zaman çizgilerinden sapmamaları ise Sepultura ya göre daha geri planda kalmalarına neden olmuştur.

DeliKasap 19. Yıl Özel Sayısı’nı ön sipariş vermek için:

Paylaş

Önerilen Haberler

Bir yanıt yazın