Seksenli yılların hakiki yerli ve milli albümleri
Seksenli yıllar rock, pop ve metal müziğin efsane yıllarıdır. O dönemin birçok albümü bugün kült klasikler arasında yerini almıştır. Ancak bazı albümler ve gruplar vardır ki, sanki değerini yeterince bulmamış gibidir. Arkadaşımız Gökhan Toker, seksenli yılların rock’n’roll arkeolojisini yapıp eski kulağı kesiklerin efsane plaklarını sizler için derledi.
Rock Müzik Türkiye’de 70’li yıllarda İlk büyük çıkışını yapmış birçok efsane grup ve müzisyen tarafından sağlam bir şekilde icra edilmişti. Erkin Koray, Cem Karaca, Barış Manço, Moğollar, Fikret Kızılok, Mavi Işıklar, Bunalımlar ve daha birçok önemli isim, türün o yıllardaki isimleri ile Anadolu Pop tarzının ilkleri olarak Türk Rock Tarihinin Saykodelik Yıllarına imzalarını atmışlardı. 12 Eylül 1980 Darbesi gelince tüm hayat adeta sarsıldı, elbette sanatta buradan nasibini alacaktı. Anadolu Pop/Rock’un efsane isimleri ya yasaklandı, ya müziği bıraktı ya da bir süre sessizliğe büründü. Böyle olunca Rock müzik bir süre sahalara ara vermek zorunda kaldı. Geri dönüşü ise çok daha keskin ve batılı bir hal alarak, Anadolu ‘dan daha çok kent hikayeleri anlatan ve çok daha muhalif ve sert türlerin hakimiyetinde bir rock dönüşümü oldu. İşte bütün bunlar 80’li yıllarda gerçekleşmeye başladı. Yani dünyada Metallica, Megadeth, Iron Maiden, Mötley Crue, Slayer gibi Heavy Metal devlerinin zirvesini yaşadığı, bir diğer tarafta ise Pop Müzikte de Michael Jackson ve Madonna gibi isimlerin hakim olduğu yıllardayız. Türkiye’ye geri dönecek olursak öfkeli gençlerin Putları yıktığı o yıllar’da ürettikleri müthiş albümlerden bahsedeceğim sizlere… İşte o yıllarda Türkiye’de Rock Hard Rock’tan, Heavy Metal’e, Soft Rock’tan, Progresif Rock’a birçok önemli tarzın ilk örneklerinin çıktığı ve bugün her biri kült diye andığımız albümler, karşınızda 80’li yıllara damga gruplarımızın her biri ayrı efsane albümleri… Ha bu albümlerden herhangi birine olur da bir yerlerde denk gelirseniz sakın ola ıskalamayın, çünkü her biri çok ama çok değerli.
Değişim Rüzgarları – Winds Of Change (1988)
Klips, Mirage, Ra , Meridian,T.A, SADAKS ve dönemin birçok önemli ismi ……Evet Değişim Rüzgarları tam da bu albümde yer alan bu isimlerle başlıyor ve deli gibi esiyordu o yıllarda. Müzik Direktörlüğünü İlhan İrem’in yaptığı Koordinasyonluğunu Güven Erkin Erkal’ın üstlendiği bu albümde buram buram Hard Rock ve Heavy Metal dinliyorsunuz. Gür Akad’ın efsane grubu Klips, Teoman’ın ünlügrubu Mirage ve çok daha fazlası bu albümde yer alan önemli süprizler arasındadır ve Rock Tarihimizde çok özel bir yerde durmaktadır.
Devil- Devil (1987)
Hard Rock/ Heavy Metal Tarihimizin ilk isimlerinden olan Devil, o yılların en önemli topluluklarının en başında gelir. Gerek yaptıkları konserler, gerek sahne Showları gerekse eşsiz kadrosuyla çok büyük bir gruptur. Kendi isimlerini taşıyan ilk ve tek albümleri olan ‘’Devil’’ ise 1987 yılında yayımlanmış ve Rock Tarihimize adını altın hafflerle yazdırmıştır. Delisin Sen Deli, Haydi Rock’n Roll ve Atom Devri Kızları gibi klas Hard Rock klasiklerinden , Yalnızım,Güzelim ve Neden Duruyorsun gibi klas baladlara, Kabus , Şaban ve Sakın Kanma gibi kütür kütür Heavy Metal örneklerinin her biri bu baş yapıttadır. Grubun kurucusu efsane gitaristi Ercan Birol’ u da saygıyla anıyoruz bu arada…
Whisky- Babaanne (1986)
Heavy Metal Tarihimizin başlangıç noktası olarak sayılan Babaanne isimli ilk Whisky albümü Piccatura Müzik etiketi ile 1986 yılında yayınlanır. 9 klas çalışmadan oluşan albümde gümbür gümbür Heavy Metal soundu ile birleşen şarkı sözleri oldukça etkilidir. Ağırlıkla sosyal temalar ve kuşaklar arası çelişkilerin işlendiği albümde Whisky Tarihinin en sevilen çalışmaları arasında sayılan Rock’n Roll’u bir dinle, Bak biz genciz ve Hoşgörü isimli çalışmalar bu efsane albümün zirveleridir. Bu arada bu albümden bahsederken, grubun kurucusu ve lideri Kamil Özaydın’ı da saygıyla ve sevgiyle anıyoruz (kendisi 1993 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucunda hayatını kaybetti)
Hardal-Nereden Nereye (1982)
Erkin Koray ve Yer altı Dörtlüsü grubunun üyeleri olan Cahit Kukul, Aydın B. Şencan ve Sedat Avcı Şükrü Yüksel ile birlikte Türk Rock Tarihinin gelmiş geçmiş en büyük gruplarından biri olacak olan Hardal’ı kurarlar. Grup, ilk albümleri Nasıl Ne Zaman ile uzun zamandır etkisini yitirmiş olan Türk Rock müziğini yeniden canlandırır. 1982 tarihli ikinci albümleri olan Nereden Nereye ise tam olarak o yıllara mührünü vurur. İlk albüme göre daha sert bir müzikaliteye sahip olan bu çalışma sekiz klas şarkıdan oluşmaktadır. Hardal Tarihinin baş yapıtları arasında anılan Nereden Nereye albümle aynı ismi taşıyan çalışmanın yanı sıra Babalar Küçük Oğullarina Söylesin Diye, Beni Anlayamazsin, Birak Beni ve Uyandı isimli klas şarkıları barındırmaktadır.
Murat Kemaloğlu- Kaplumbağaların Uykusuna Dek (1980)
Öncü Plak etiketi ile 1980 yılında yayınlanan bu albüm Murat Kemaloğlu’nun ilk ve tek albümüdür. Saykodelik Rock Tarzında yapılmış , en cesur albüm olan Kaplumbağaların Uykusuna Dek , o yıllarda herkesin konuşmaktan çekindiği şeyleri eşsiz müziği ve şiirsel sözleri ile dile getiriyordu. 7 klas çalışmanın yer aldığı albümde tüm söz ve müzikler Murat Kemaloğlu’na , düzenlemeler ise Müjdat Akgün’e aittir. Barınmamış vücutların barındığı yer´in ´Toprak´ olduğu vurgulanan çalışmanın kendisi kadar ilgi çeken kapak tasarımı da Ege Aydan tarafından yapılmıştır. Kaplumbağaların Uykusuna Dek başta olmak üzere albümde yer alan Yazgı, Toprak ve Kuğu isimli çalışmalar bu albümü özel kılan diğer çalışmalardır.
Aqua- Güneşte Dolaşmak (1986)
1982 yılında Cem Berksoy ve Cem Canbay tarafından kurulan grup, 80’li yıllarda bu ikinci rock çıkışını adeta başlatan isimlerin en başında gelir diyebiliriz. Müziklerinde jazz, klasik ve folk formlarına sıklıkta kullanan grubun ilk albümü Güneşte Dolaşmak 1986 yılında piyasa çıkar ve bu albüm Ülkemizde yayınlanan ilk soft rock albümü olma özelliğini taşır. Daha sonra 90’lı yıllarda karşımıza solo kariyeri ile çıkacak olan Hakan Kurşun’da grubun elemanları arasındadır. Albümün öne çıkan çalışmaları ise ağla çocuk ağla, ışıklar sönmeden, denizin diplerinde, üç insan ve devam et isimli şarkılardır. Albümün hemen ardından dağılan grup, bu albümle Türk Rock Tarihimizde çok özel ve önemli bir1 yere sahiptir.
Bulutsuzluk Özlemi- Bulutsuzluk Özlemi ( 1986)
Türk Rock Müziğinin gelmiş geçmiş en iyi albümleri arasında kabul edilen bu ilk Bulutsuzluk Özlemi albümü 1986 yılında piyasaya çıkmıştır. Tüm Söz ve Müziklerin Nejat Yavaşoğulları’na ait olduğu bu çalışmada 15 şarkı bulunuyor. Bugün dahil tüm zamanların en sevilen Bulutsuzluk Özlemi klasikleri arasında yer alan Evinde Gitarın Var Mı?, Kütürdet Beni Rutubet, Güneye Giderken ve Kimse Barıştan Söz Etmiyor bu albümde öne çıkan çalışmalardı. Ve elbette bu efsane albümde çok önemli konuk müzisyenlerde vardı. Buğra Uğur, Halis Bütünley ve Derya Yener gibi, onun dışında toplumcu ve muhalif şarkılarıyla resmen o yıllara meydan okuyan nitelikte ve oldukça cesur bir baş yapıt olarakta yeri çok özeldir.
Örümcek – Yaşamak Seninle Güzel (1986)
1984 yılında Muğla’da Talat Bektaş ve Bülent Karataş tarafından kurulan Örümcek , 1985 yılında stüdyoya kapanır ve bir yıl sonra 1986 yılında Ülkenin ilk Hard Rock albümlerinden biri olarak anılan albümleri Yaşamak Seninle Güzel’i yayınlar. 10 şarkıdan oluşan albüm , beste yapısındaki sert melodileri ve içinde barındırdığı Yaşamak Seninle Güzel başta olmak üzere Garajlar, Parktaki Sarışın Kız, Bir Serseri ve Bir Gün Gelir Biter Hepsi gibi önemli çalışmalar ile rock tarihimizde özel bir yere sahip olmuştur.
Asia Minör- ‘Between Flesh And Divine (1980)
Türk ve Fransız müzisyenlerden oluşan Asia Minör Progresif Rock müziğinin en önemli grupları arasında yer almaktadır. İlk albümü Crossing The Line (1979) ile o yıllarda gönülleri feth eden grup Eril Tekeli ( gitar & flüt ) ve Setrak Bakırel ( vokal & gitar)’in Fransa’ya yüksek öğrenimlerini gerçekleştirmek için gitmeleriyle tam olarak başlıyor. Daha sonra aralarına Lionel Beltrami ve Robert Kempler’in katılımıyla Doğu ve Batı soundunu sentezleyen teknik ama bir o kadar ruh dolu bir efsaneye imza atıyorlar..1980 yılında yayınlanan bu efsane albümün adı Between Flesh and Divine elbette ve içinde 6 klas Progresif Rock eserini barındırıyor. Albümün öne çıkan baş yapıtları ise hiç şüphesiz ‘ Nightwind’ , Northern Lights ‘ , ‘ Boundless’ ve ‘ Lost In A Dream Yell ‘ oluyor. Bu efsane albüm ayrıca Rainbow 45 Records tarafından yeniden plak olarak basılmış durumda, bunu da özellikle belirtelim.
Barış Manço ve Kurtalan Ekspres- Yeni Bir Gün (1979)
Barış Manço ve Kurtalan Expres’in 1979 yılında yayınlanan ve Manço’nun üçüncü plağı olma özelliğini taşıyan bu çalışma Kurtalan Expres ile hazırladıkları ve Progresif Rock tarzında kült olarak anılan bir başyapıt. Kılıç Danışman ve Ahmet Güvenç’in etkilerinin yoğun olduğu albümde Analog Synthesizer soundu üzerine kurulan mükemmel eserler mevcuttur. Albüm elbette 80’li yılları oldukça etkilemiştir ve ardından gelen tüm yılları ve müzisyenleri, içinde bulunan çalışmalara dönecek olursak, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, Gesi Bağları, Ham Meyvayı Kopardılar Dalından gibi Manço’nun klasik Progresif/Anadolu Rock tarzı çalışmaları ve oldukça deneysel olarak adlandıracağımız 2024, Çoban Yıldızı, İkinci Yolculuk, ve daha evvel Flower Of Love olarak yorumladığı Bir Selam Sana ve bir halkanın zinciri misali olan “Yeni Bir Gün Doğdu Merhaba”, “Anlıyorsun Değil mi?”, “Ne Köy Olur Benden Ne De Kasaba” ve “Elveda Ölüm” bu çalışmayı efsane yapan çalışmalardır.
Mazhar-Fuat-Özkan – Ele Güne Karşı Yapayalnız (1984)
Elbette MFÖ ‘nün 1984 yılında yayımladığı Ele Güne Karşı Yapayalnız isimli albümünden bahsetmeseydik bu listeyi yapmamızın pekte bir anlamı kalmazdı. Grubun en sevilen albümlerinden biri olan bu çalışma her biri değeri klasik olarak adlandıracağımız 11 çalışmadan oluşuyor. Başta Ele Güne Karşı olmak üzere Deli Deli, Yalnızlık Ömür Boyu, Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da, Bodrum ve Güllerin İçinden gibi her biri değerli olan MFÖ Klasiği’ni barındıran bu albüm yalnız Türk Rock Müziği kategorisinde değil, tüm türler dahilinde bir efsane olarak anılmaktadır.
İlhan İrem- Bezgin (1981)
80’li yıllar birçok önemli müzisyen için olduğu gibi İlhan İrem içinde daha içine kapanık olduğu yıllarda, bu yıllarda yaptığı çalışmalar, daha senfonik ve progresif tarzlardadır. Bezgin albümü 1981 yılında yayınlanır ve ardından gelen ve yine 80’li yıllara damga vuran muhteşem üçlemesi Pencere (1983), Köprü (1985) ve Ve Ötesi ( 1987) albümlerine giden o deneysel yolun ilk adımıdır. İsminden de anlaşılacağı üzere yaşanan Darbe süreci İlhan İrem’i çok etkilemiş, bu yaşananlar sanatçı’nın şarkılarının sözlerine ve bestelerine etki etmiştir. Bu albüm başta olmak üzere diğer efsane üçleme’de genellikle temalarda Ölüm Yaşam ve Ölüm Ötesi konular hakimdir. 10 şarkıdan oluşan Bezgin ‘de Olanlar Olmuş, Ben Değilim, Ölmüş İçimde Hasret , Çöküntü ve Yolgeçen Hanı gibi çalışmalar yer alır. Tüm zamanların en iyi albümleri arasında da gösterilen bu baş yapıt çok ama çok değerlidir.
Metin Özülkü- Sahte Gülücük (1982)
Edip Akbayram ve Dostlar grubunda çıkışını yapan Metin Özülkü ilk albümü olma özelliğini taşıyan Sahte Gülücük sanatçı’nın Rock tarzında yaptığı iki önemli çalışmadan biridir ( Bir diğeri se 1984 yılında yayınlanan Şarkılarla Abdülkadir’dir). Daha çok Anadolu Pop /Rock çizgisinde olan albüm Ossi Müzik tarafından yayınlandı. İçinde bulunan Gariplerin Dünyası, Gerçekleri İstiyorum , Gün Geçtikçe , Sahte Gülücük ve Kapı gibi dönemin klas rock çalışmaları ve elbette Anadolu Rock formunda ki eserler Yeşil Ayna, Karadır Kaşların ve Sensiz Yaşayabilsem ile öne çıkmıştır.
Meridian- Meridian 8763 (1986)
12 Eylül sonrası dönemin gençleri bir araya gelerek ve farklı farklı Rock tarzlarında sıradışı diyebileceğimiz albümlere imza atıyorlardı. İşte o gruplardan biri de 1985 yılında İstanbul’da kurulan Meridian isimli progresif rock grubumuz, Keman ağırlıklı besteleri ve döneme göre oldukça cesur ve etkili bir sounda sahipolan grubun müziğinde deneyselliğin New Wave ve Senfonik Rock çizgisiyle birleşimine şahit oluyoruz. Reel Müzik tarafından yayınlanan albümün tamamı 8 İngilizce şarkıdan oluşmakta ve Comeback başta olmak üzere Dream Within a Dream, My Room ve Never Never gibi insanın dinlemekten büyük keyif aldığı taş gibi şarkıları barındırıyor, keşke birde yeniden piyasaya çıksa dediğimiz albümlerin en başında geliyor hiç şüphesiz.